22.06.2020-13:11 (Son Güncelleme:22.06.2020-13:08)

Antalya’da Görülmesi Gereken Tarihi Yerler

Türkiye’nin en meşhur turistik beldelerinden biri kabul edilen; Kaş’tan Finike’ye, Konyaaltı’ndan Kemer’e birçok sahil bölgesine de ev sahipliği yapan Antalya, yalnızca bu ünüyle anılmamalıdır.

Şehir, deniziyle, kumuyla, güneşiyle meşhur olduğu kadar, geçmişiyle de dolu dolu bir havza barındırmaktadır.

Antalya’da görülmesi gereken tarihi yerler, turistik beldeler oranınca önem taşımaktadır.

Antalya, hem eğlenebileceğiniz hem de öğrenebileceğiniz keyifli bir çekim merkezidir.

Antalya Hınzır Mıdır, Yoksa Süt Bir Liman Mıdır?

Antalya’nın hınzır şöhreti, kökenlerine dayanmaktadır. Bergama kralı Attalos’ın ‘‘yeryüzünün cenneti’’ olarak kurduğu bölge, adını da ondan almış; sonrasında da ‘‘Antalya’’ya dönüşmüştür. Türkler de bu bölgeye ‘‘Adalya’’ adını vermişlerdir.

Tarihi, Eski Taş Devri’ne değin uzanmaktadır. Geçmişin önemli sembollerinden Karain Mağarası da burada bulunmaktadır ki; Antalya, insanlığın en ilksel kalıntılarını bağrında taşımaktadır.

Arkeoloji Midir, Deniz Midir?

Antalya’nın geçmişi, insanlığın ilk mücadelelerine dayanır. Binlerce yıl önce bölgeye ayak basmış olanların izleri, yapılan arkeolojik kazılarla da gün yüzüne çıkarılmaktadır.

Şehir, Bizans egemenliğinden sonra, Selçuklu egemenliğine girmiş; Teke Sancağı’na da yurtluk yapmıştır. Daha sonra, Osmanlı Devleti’ne bağlı bir yer haline dönüşerek, günümüze değin çok katlılığını korumuştur.

Bu yönde, Antalya’yı geniş bir oyun alanı şeklinde düşünür, gezinizi tarihi yerlerin keşfi ekseninde de değerlendirirseniz, öğreneceğiniz birçok şey sizi heyecanlandıracaktır.

Antalya’yı Nasıl Keşfedersiniz?

Antalya’da görülmesi gereken tarihi yerler, şehrin güncel akışıyla iç içe geçen alanlarda olduğu gibi, bu alanların da ötesinde, kendine has bölgelerde de bulunmaktadır.

Bu yönde, şehirle etle tırnak misali kaynaşan ilk bölge, Kaleiçi’dir. Bir bölümü merkeze bağlı olan bu yerde, hayat akışını tüm hızıyla sürdürmektedir. Barlar, lokantalar, restoranlar, oteller yan yana karmaşık bir ahenk yaratırlar. Adeta tablo gibi dizilen evler ve yat limanı da sizi büyüsüne çeker. Fakat, Kaleiçi sadece bununla bitmez. Etrafı surlarla kaplı büyük bir tarih de bağrında boy göstermektedir.

Kaleiçi’nde, Roma döneminden kalma Hadrianus Kapısı vardır. İmparator Hadrian tarafından inşa ettirilen yapının içinden de geçilebilmektedir.

Kare şeklinde yaptırılan Hıdırlık Kulesi de burada yer almaktadır. M.Ö 2. yüzyıldan beri varlığını sürdüren kulenin savunma amacıyla kullanıldığı ifade edilirken; kimileri de onun, denizcileri, denizi gözetlemek için dikildiğini iddia etmişlerdir.

Burada bulunan bir diğer tarihsel mimari, Şehzade Korkut Camisi’dir. Hz. Meryem için yapılan eski bir kiliseden dönüştürülen caminin mistik bir havası bulunmaktadır.

Kalekapısı civarındaki Yivli Minare Külliyesi de 13. yüzyıla ait İslam mimarisi eseridir. İçinde Gıyaseddin Keyhüsrev Medresesi, Nigar Hatun Türbesi de yer almaktadır.

İnsanlığın önemli yerleşim yerlerinden sayılan, Karain Mağarası da Antalya’dadır. Türkiye’deki doğal mağaralardan biri olan Karain, Yontma Taş Devri’nin izlerini taşımaktadır. Mağaranın duvarlarında eski dönemlere ait yazılar olduğu gibi, buradan insanların yonttukları çeşitli ürünler de çıkarılmıştır.

Anadolu halklarının en eskilerinden biri olan Luviler’in yerleştiği Termessos Antik Kenti de gezilebilir. Doğayla koyun koyuna yaşayan kent, kayıtlarda millî park şeklinde de geçmektedir. Tarihin korunabilmiş en iyi antik eserlerinden biri kabul edilir. Kaya mezarlarıyla-ölü kültleriyle ve yol boyu seyreden Kral Caddesi’yle gezilmeyi hak etmektedir. Roma döneminden kalma evleri de keşfe çıkmaya değerdir.

Bir diğer antik yerleşke olan Perge de Antalya’da görülmesi gereken tarihi yerler içinde en önemlilerinden biridir. Caddesinin üstünde, uzun uzadıya bir su kanalı bulunmaktadır. Perge Antik Kenti, suyu barındıran kent bağlamında da ün kazanmıştır. Burada, Roma Hamamları’nın en sağlam örneklerini de görebilmek mümkündür.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr