Ankara'da polis baskını skandalı: Hakim ve eşinin evi basıldı!
Ankara’da, sahte kanser ilacı operasyonu kapsamında aranan N.C. isimli şüphelinin evine yapılan baskın büyük bir skandala yol açtı. Özel harekât ekipleri, yanlış adrese girerek bir hakimin evini basarak, ev sahiplerini yere yatırıp gözaltına almaya çalıştı. Olay, başkentte büyük yankı uyandırdı.
Ankara’da, sahte kanser ilacı operasyonu kapsamında aranan N.C. isimli şüphelinin evine yapılan baskın büyük bir skandala yol açtı. Özel harekât ekipleri, yanlış adrese girerek bir hakimin evini basarak, ev sahiplerini yere yatırıp gözaltına almaya çalıştı. Olay, başkentte büyük yankı uyandırdı.Olayın ardında, polisin dikkatsizliği olduğu ve kasten öldürme, nitelikli yağma, uyuşturucu ticareti ve tehdit gibi ciddi suçlardan aranan N.C. isimli şüphelinin evine değil de, yanlışlıkla hakim ve devlet görevlisi olan karı koca evine baskın düzenlendiği belirlendi.
Polislerin sert müdahalesi
Eve baskın yapan polis ekipleri, karşılarında hakim ve eşi olduğunu öğrendiklerinde bile ilk başta karı-koca durumunu dikkate almadı. Kimlik gösterilmesine rağmen polisler, iç kapıyı kırarak eve girdi ve her yeri arama başlattı. Olay yerine gelen amir polis, "Bir yanlış anlaşılma oldu, pardon" diyerek polislerle birlikte evden ayrıldı.
Mernis adresi unutuldu
Olayın daha da vahim kısmı, polislerin ev araması yapmadan önce ve olay yerinde hakime hanımın durumu izah etmeye çalıştıktan sonra 'Mernis adresine' bakmadıkları ortaya çıktı. Mernis, vatandaşların resmi kayıtlarının tutulduğu bir sistemdir ve polisin bu kaynağı kontrol etmemesi büyük bir ihmalkarlık olarak değerlendirildi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu müfettiş görevlendirdi
Skandal olayın ardından hakim ve eşi, yaşadıkları mağduriyet nedeniyle şikayetçi oldu. Hakimler ve Savcılar Kurulu, yaşanan bu olayın detaylı bir şekilde incelenmesi için müfettiş görevlendirdi. Olayın detayları, polis teşkilatında ciddi bir araştırma ve soruşturma gerektirdiği belirtildi.
Bu tür yanlışlık ve ihmallerin, toplumda güvenlik güçlerine olan güveni sarsabileceği ve hukukun üstünlüğü ilkesine zarar verebileceği yorumları yapılıyor. Polis teşkilatının, bu tür olayların önüne geçmek için daha dikkatli ve hassas davranması gerektiği vurgulanıyor.