Amazonlar Kimdir, Nerede Yaşadılar?
Yunan mitolojisine konu olan Amazonlar’ın gerçekten var olup olmadıkları merak ediliyor. Peki, Amazonlar gerçek mi, Amazonlar Türk mü, ne zaman yaşadılar, kadın savaşçılar var mıydı, özellikleri nedir, amazon kadınları gerçek mi?
Amazonlar, Yunan mitolojisinde adı geçen ve tamamı savaşçı kadınlardan oluştuğuna inanılan bir topluluk. Tarihin babası olarak anılan Herodot da onların varlığını kabul ederek Temiskira (Terme) kentini amazonların anayurdu olarak vermiştir. İşte detaylar…
KİMDİR?
Genelde Yunan savaşçılarla savaşırken resmedilen Amazon kadınlarının, Helenistik dönemde Ön Asya coğrafyasına büyük bir saldırı düzenledikleri düşünülüyor. Amazon kelimesinin anlamıyla ilgili birçok farklı görüş olsa da en kabul gören görüş kelimenin “memesiz” anlamına geldiğidir.
Tamamı kadın ve savaşçı olan bu topluluk diğer insanlardan farklı hareket ediyordu. Kendi kültürlerini yaratan ve ona göre yaşayan Amazonlar’a ait olduğu düşünülen birçok anıt mezar var. Bir inanışa göre Efes’te Yunan bakireler yılda bir kez Amazonlara özel olarak silah kuşanarak özel bir dans sergiliyordu. Tarihte ve mitolojide adı oldukça çok geçen amazon kadınları şöyle:
Ainiaan: Aşil'in düşmanı, Truva Savaşında kraliçe Penthesilea'nın yanında katılan 12 komutandan biri. Adı, çabukluk anlamına gelir.
Penthesilea: Amazon kraliçesi. Emrindeki erkek köleleri sakatlıyordu ve kısırlaştırıyordu. Bu durumdaki erkeklerin cinsel olarak çok daha iyi olduklarını iddia etmektedir.
Antibrote: Penthesilea'nın 12 komutanından birisi.
Asteria: Herakles tarafından öldürülen altıncı Amazon.
Cleite: Penthesilea'nın 12 komutanından birisi, gemisi fırtınada sefer sırasındayken yolunu kaybetmiştir, İtalya sahillerinde karaya çıktığı yere Clete ismi verilmiştir.
Helene: Tityrus'un kızı. Aşil ile savaşından ağır yaralanarak ardından da ölmüştür.
Hippolyte: Savaş tanrısı Ares'in verdiği büyülü kemeri ile bilinir.
Melanippe: Hippolyte'in kız kardeşi. Herakles tarafından kaçırılmış ve Hippolyte'in kemeri için rehin alınmıştır. Herakles'in isteği olunca rehineyi serbest bırakmıştır.
Otrera: Ares'in metresi ve Hippolyta ile Penthesilea'nın annesi.
Rabiyes: Yeshimis'in kız kardeşi. Batıya sefer düzenleyen amazon.
Thalestris: İskender zamanındaki Amazon kraliçesi.
Myrina: Atlantis'e gidip Gorgoları yenen ve neredeyse her yeri fetheden Amazon kraliçesi.
AMAZONLAR TÜRK MÜ?
Bir diğer inanışa göre Amazonlar Pontus bölgesinde yaşıyordu. Pontus bölgesi bugünkü Türkiye’nin sınırları içerisinde yer alan Karadeniz bölgesinde bulunuyor. İnanışa göre burada kraliçeleri Hippolyta liderliğinde bağımsız bir krallık kurdular.
Amazonların bununla birlikte birçok kenti kurduğuna inanılır. Bunlar arasında Ephesus, Sinope, Paphos ve Smyrna kentleri var. Karadeniz’de yaşamış oldukları doğru olabileceği gibi bununla birlikte birçok bölgede isimleri anılmaktadır. Bu sebeple Amazonlar Türk’tür demek tam doğru bir tanım olmaz ancak coğrafyanı kökeni çatısında Amazonlara inilebilir.
Bazı efsanelere göre Amazonların erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi kesinlikle yasaktı ve Amazon bölgesinde erkekler yaşayamazdı. Ancak soylarının devamı için Amazonlar komşu kabile Gargareanları yılda bir kez ziyaret ederler, doğan çocuklardan erkek olanlar ya babalarına gönderilir ya da öldürülürdü. Kız çocuklar annelerince büyütülür ve tarım, avcılık, savaşçılık konularında yetiştirilirlerdi.
Amazon kadınlarının neden erkeklerden nefret ettiklerine dair iki söylence vardır. Birine göre erkekler civar topluluklara yaptıkları akınlar sırasında pusuya düşürülmüş ve öldürülmüştür. Bunun üzerine kadınlar silahlanmıştır. Bir başka söylenceye göre ise Amazonların köle olarak kullandığı erkekler Anadolu'da Zeus adında erkek bir baştanrının ortaya çıktığını duyar ve bununla böbürlenmeye başlarlar. Öfkelenen Amazonlar o gece bütün erkekleri öldürür, çocukları ise sakat bırakırlar. Öldürdükleri erkeklerin cinsel organlarını anatanrıçaya sunan Amazonlar ülkelerine erkeklerin girmesini yasaklar.
Amazonların gerçekten yaşayıp yaşamadıklarına dair belirsizliğin bir dayanak noktası vardır. O da Amazonların ataları olan Sarmatyalılardaki kadın savaşçıların gerçekten var olduğudur. Bir efsane bile olsa Amazonların dayandığı temel gerçeklik burasıdır. Bu gerçeklik arkeolojik kazılardan da anlaşılmaktadır. Özellikle Sarmatya kadın mezarlarında yüzde yirmi beş oranında silahlar çıkmaktadır. Bu durum Sarmatlardan sonra İskitlerde de görülmüştür.
Artemis adına türlü kültlere sapılmıştır. Bunlardan biri, Efes’de Artemis’e, bütün tabiatı dölleştiren ve göğsü sayısız memelerle örtülü bir tanrıça gibi düşünülerek tapınılmasından doğan kült idi. Artemis ve avcıları bakirelik yemini etmiştir. Artemis de bütün avcıları 13-15 yaşlar arasında ölümsüz olarak sabitlemiştir. Satirler Artemis ve avcıların hayranıdırlar. Çünkü Artemis hayvanları ve doğayı çok sevmektedir. Fakat hiçbir erkek veya satir asla Artemis ve avcılarına yaklaşamamaktadır. Artemis kendine yaklaşan erkekleri ya bir çeşit geyiğe ya da tavşana çevirerek onları cezalandırmıştır. Bu sebeple Amazon kadınlarının Artemis'e saygı duyduğu düşünülmektedir.