29.01.2023-10:20 (Son Güncelleme:29.01.2023-10:20)

Altılı masa o isme yöneldi: Adayın açıklanacağı tarih belli oldu

Geçtiğimiz yıl 13 Şubat’ta oluşturulan Altılı Masa’nın kuruluşunun 1. yılı olan 13 Şubat tarihinde Cumhurbaşkanı adayını açıklaması bekleniyor. İYİ Parti’nin sıcak bakmamasına rağmen masadaki siyasi partilerin ortak görüşünün Kılıçdaroğlu olacağı yönünde olduğu söyleniyor.

2023 seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı adayını henüz açıklamayan Altılı Masa’nın 13 Şubat tarihinde gerçekleştireceği toplantıda adayı netleştireceği ifade ediliyor. Kulislerden alınan bilgilere göre masayı oluşturan partilerin 13 Şubat’taki ikinci turun son toplantısında adayı netleştirecek. Adayın aynı gün açıklanıp açıklanmayacağı liderlerin takdirinde olacak. Ancak kulislere yansıyan bilgilere göre cumhurbaşkanı adayı için bir tanıtım toplantısı düzenlenecek ve aday geçiş sürecinde ülkeyi nasıl yöneteceği de kamuoyuna açıklanacak.

Sürpriz birisi olmayacak

Altılı Masa kulislerinde, liderlerin “ortak aday çıkarma” konusunda uzlaştığı ve “sürpriz” bir isim değil, kamuoyunun bildiği, tanıdığı ve konuştuğu isimlerden biri olacağı ifade ediliyor.

Aday netleşir

BBC Türkçe'den Ayşe Sayın altılı masadan sızan kulisleri derledi. Bun göre13 Şubat’a kadar siyasi partiler arasında yoğun bir görüşme trafiği yürütüleceği belirtilerek, “Herkes önce gönlünden geçen adayı söyler ama sonrasında üzerinde büyük ölçüde uzlaşılmış, bir veya iki isim masaya gelir ve aday o toplantıda netleşir” görüşü dile getiriliyor.

Siyasi parti liderlerinin “kapı arkası diplomasisi” olarak da nitelendirilen yöntemle kendi aralarına görüşmeler yapacağı, Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun da partilerin eğilimlerinde öne çıkan isim veya isimleri müzakereye açacağı belirtiliyor.

Altılı Masa kulislerinde, “13 Şubat’a kadar bir hayli hareketli trafik olacak. Ama 13 Şubat’ta da adayın ismi netleşecek” görüşü dile getiriliyor.


İbre Kılıçdaroğlu'ndan yana

İYİ Parti’nin karşı tutumuna rağmen, Altılı Masa’da yer alan siyasi partilerde ağırlıklı görüş, masadan Kılıçdaroğlu’nun aday olarak çıkacağı yönünde.

Mansur Yavaş’ın Kılıçdaroğlu’na yönelik “inşallah bu parkın açılışına cumhurbaşkanı olarak teşrif edersiniz” sözleriyle adaylık yarışından çekildiği ifade edilirken, İmamoğlu’nun da “siyasi yasak kararının kesinleşme olasılığı” nedeniyle aday olması riskli bulunuyor.

Akşener’in de “başbakan olacağım” diyerek kendisini bağladığı, Kılıçdaroğlu’na rağmen Yavaş veya İmamoğlu’nu bu saatten sonra masaya getirmesinin de zor olduğu yorumu yapılıyor.

CHP’de İYİ Parti kanadından son anda bir sürpriz gelmezse, 13 Şubat’ta Kılıçdaroğlu’nun masadan aday olarak çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor.

CHP kurmayları, Yavaş ve İmamoğlu’nun Kemal Kılıçdaroğlu’na desteklerini ifade ettiğine dikkat çekerek, bu aşamadan sonra İYİ Parti’nin masaya bu iki ismi getirmesini beklemediklerini ifade ediyorlar.

Aday partisinden istifa edecek mi?

Güçlendirilmiş parlamenter sistemin yol haritası üzerinde büyük ölçüde uzlaşma sağlanmasına karşın, cumhurbaşkanın partisiyle bağını sürdürüp sürdürmeyeceği ve liderlerin ülke yönetiminde nasıl görev alacağı konusunun da son toplantıda karara bağlanması planlandı.

Güçlendirilmiş parlamenter sisteme ilişkin mutabakat metninde sistem değişikliği halinde cumhurbaşkanının, partisiyle bağının kesilmesi öngörülüyor.

Ancak, geçiş sürecinde cumhurbaşkanı mevcut anayasaya göre yürütmenin başındaki konumunda. O nedenle de masadaki bazı siyasi partiler, geçiş sürecinde adayın partisinin başında kalmasını gerektiğini savunurken, bazıları adaylıktan itibaren parti rozetini çıkarması gerektiğini savunuyor.

İYİ Parti ve CHP’de başlangıçta adayın parti ile bağının koparılması gerektiğini görüşü dile getiriliyordu. Ancak adayın masadan bir isim olması halinde, bunun “iki başlılığa” yol açacağı endişesini dile getirenler çoğunlukta.

DEVA Partisi’nden bir parti yöneticisine göre, geçiş sürecinde cumhurbaşkanın taahhütlerini yerine getirmesi için, partisinin başında olması daha yararlı:

“Cumhurbaşkanı partisinden ayrıldığı taktirde, yeni genel başkan, geçiş sürecinde verilen taahhütler için, ‘Ben ben bu taahhütleri kabul etmem’ diyebilir. Masaya bir yedinci gelmiş olur ve vaatlerin hayata geçmesi zorlaşır. Amacımız kral gitsin daha dinlenmiş bir kral gelsin değil. Varmak istediğimiz yer sistem değişikliği. Bunun olması için de cumhurbaşkanın bu değişim sürecinde partisine sözünü geçirmesi lazım.”

Geçiş sürecinde liderlerin ülke yönetiminde nasıl görev alacağı konusuna da son toplantıda nokta konulması bekleniyor.

CHP’de adayın Kılıçdaroğlu olması halinde, diğer liderlerin de başkan yardımcısı olarak görev alması gerektiği görüşü dile getiriliyor. Ancak İYİ Parti ve Saadet Partisi, liderlerin milletvekilliğini tercih etmesi halinde esnek bir model olmasını istiyor. Bu çerçevede, önemli kararlarda yine liderlerle istişare edilebilecek, ancak genel başkanlar dışındaki bir ismin de cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görevlendirilmesine olanak tanınması öneriliyor.

DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr