28.08.2020-17:22 (Son Güncelleme:28.08.2020-17:19)

Alexandria Troas Antik Kenti'nin Toprak Altını Röntgenliyorlar

Alexandria Troas kazısında uzmanlar toprak altının röntgenini çekiyor. Ezine ilçesinde denize yakın bir bölgede bulunan ve 9'uncu yüzyılda terk edilen antik limana sahip eski Roma kolonisindeki kazılarda uzmanlar, teknolojik imkanlardan yararlanıyor.

Çanakkale'nin Ezine ilçesinde denize yakın bir bölgedeki Alexandria Troas Antik Kenti'nde devam eden kazılarda, toprak altında olabilecek kalıntıların yerleri, boyutları, uzunlukları ve yayılım alanlarının tespiti için jeoradar sistemi kullanılıyor. Çanakkale Boğazı'nın çıkışında Dalyan Köyü yakınında yer alan ve Roma kolonisi olduktan sonra bir liman kentine dönüşen Alexandria Troas, 1 ila 4'üncü yüzyıllarda giderek büyüyen güçlü bir ekonomiye sahip oldu.

TEKNOLOJİK İMKANLAR KULLANILIYOR

Nüfusu bu dönemde 100 bin civarına ulaşan ancak ekonomisinin zayıflamasıyla küçülmeye başlayan kent, 9'uncu yüzyıl sonunda büyük ölçüde terk edildi. Antik kentin merkezi konumundaki forum içindeki polygonal yapı, podyumlu salon ve tapınak, odeon, hamam ile tiyatro gibi yapılar, bugüne kadar ulaşan kalıntılar arasında bulunuyor. Kazıda görevli arkeologlar, yeni buluntular için teknolojinin imkanlarından da yararlanarak çalışmalarını sürdürüyor.

Alexandria Troas Antik Kenti'nde Kontrol Sondajları

Ankara Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Erhan Öztepe, yaptığı açıklamada, bu sene daha önce açılan alanlarda mimari belgeleme çalışmaları yaptıklarını söyledi. Çağın teknolojisini kullanıp yapıların üç boyutlu yapılandırılması ve modellendirilmesi gibi işlemlere yöneldiklerini belirten Öztepe, şu bilgileri paylaştı:

'Çalışmalarımızda drone kullanıp bölgenin hava fotoğraflarını çekiyoruz. Bazı programlar ile antik kentin teknolojik imkanlarla sanal ortamda ayağa kaldırılması çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Bunlara ilaveten bu yıl ekibimize Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinden (ÇOMÜ) bir jeofizik ekibi de katıldı. Jeofizik ekibimiz, forum alanında jeoradar tekniklerini kullanarak toprak altının bir nevi röntgenini çekerek, toprak altında olabilecek muhtemel kalıntıların yerlerini, boyutlarını, uzunluklarını, nereye kadar uzandığını, yayılım alanlarını tespit etmeye çalışıyor. Onların oluşturdukları bu haritaları arkeolojik verilerle destekleyebilmek için o alanlarda kontrol sondajları da yapmaya başladık. Böylece gerçekten bu jeoradar verilerinin bizim alanla ilgili gerçekliğini arkeolojik olarak test etmiş olacağız.'

Teknolojik imkanlarla birkaç yeni alanı test ettiklerini aktaran Öztepe, kısa bir zaman diliminde küçük sondajlar ile kazıya hazırlık aşamasına geçmeyi planladıklarını dile getirdi.

ÇALIŞMALAR ÇOK CİDDİ VE ÖNEMLİ

Öztepe, bölgede 2004'te Alman arkeologlar tarafından da benzer toprak altı görüntüleme çalışmaları yapıldığını anlattı. Merkezi hamamlar ile yukarıdaki alanda bulunan tiyatroya kadar olan bölümde yürütülen çalışmalara ait verilere sahip olduklarına işaret eden Öztepe, 'Çalışmalar çok ciddi ve önemli. Bir bakıyorsunuz, birbirini dik kesen sokakların izleri var, onları takip edebiliyorsunuz. Aralardaki bölümleri, adaları, parselleri ve bu parsellerde az çok yerleşmiş olan binaların bazılarının izlerini görebiliyorsunuz' dedi.

Teknolojik çalışmaların ilerleyen süreçte belki kazı yapmadan bile kentin planını çıkarma konusunda yardımcı olacağına değinen Öztepe, 'Çünkü her yeri kazma şansımız yok. Buna ne zamanımız ne de iş gücümüz yetebilir' ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Öztepe, jeofizik ve mimari gruplarla kentin topografik haritasının çıkarılmasına da başladıklarını, bu çalışmayı birkaç yıl içinde sonuçlandırmak istediklerini aktardı.

ÇALIŞMALARDA CORONA ETKİSİ

Bu sene yeni tip corona virüs salgınından dolayı kısıtlı bilim insanıyla çalışma yürüttükleri için kazı evindeki çalışmalara da ağırlık verdiklerini kaydeden Öztepe, 'Özellikle son 5 yıldır depomuzu düzenleme çalışmalarına bu yıl da devam ediyoruz. 3 yıl kadar süren bir çalışmayla seramik malzemeyi elden geçirdik, tasnif ettik, fotoğrafladık, bir bölümü çizildi ve arşivledik. Bunlarla işimiz bitti. Şimdi taş eserlere geçtik. Mermer ve başka türlü eserler tekrar elden geçiyor, etiketleniyor, fotoğraflanıyor ve tamamen kayıt altına alıyoruz.' diye konuştu.

Antik liman bölgesinde karşılama merkezi hazırlanmasına yönelik mimar ekibinin çalışmasından bahseden Öztepe, binanın restorasyonu ve çevre düzenleme çalışmasıyla ilgili proje hazırlanarak ilgili koruma kuruluna sunulacağını, gerekli izinler alındıktan sonra finans kaynaklarını araştıracaklarını sözlerine ekledi.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr