AK Parti MKYK üyesi Mahir Ünal: “1994 ile 2019 arasındaki 25 yıllık icraatları ‘bunları ben yaptım’ diyerek algı oluşturmak sanal belediyeciliktir

31 Mart Yerel Seçimlerine bir hafta kaldı. Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımı ile gerçekleşen Büyük İstanbul Mitingine 650 bin kişi katıldı. Büyük İstanbul Mitinginde yer alan isimlerden AK Parti MKYK üyesi Mahir Ünal, TRT Haber canlı yayınına katılarak, İstanbul’da yürütülen belediyecilik hizmetleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

İşte Mahir Ünal’ın konuşmasının satırbaşları;

“Cumhurbaşkanımızın 94 vurgusu önemlidir"

Dün ki mitingde 650 bin kişi vardı. Bu Cumhurbaşkanımızın 25’inci mitingiydi. İstanbul mitingi 31 Mart habercisiydi. Dün ki mitingde Cumhurbaşkanımızın 94 vurgusu önemlidir. Şimdi 1994’ü hatırlayalım. Ben 81 yılında geldim İstanbul’a. Bu nedenle 94’ü bende çok net hatırlıyorum. 94 denildiğinde ilk ekonomik kriz her zaman akla gelir. Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduğu yıl, bir yönü ile ekonomik kriz, diğer yönü ile İstanbul 3 şeye teslim olmuştu. Çöp, çukur ve çamura. Hatırlayın, Ümraniye’de o büyük çöplük patlaması ile 30’un üzerinde insan hayatını kaybetmişti. Gerçekten ben o yılların İstanbul’unu hatırladığımda; su kuyruklarını hatırlıyorum, İSKİ kamyonlarını, yolsuzluğunu hatırlıyorum. Şimdilerde gündem olan bu kule kule para görüntüleri yine o yıllarda da konuşuluyordu. Cumhurbaşkanımız İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduktan sonra İstanbul’da hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Yani Cumhurbaşkanımız o dönemde zaten ekonomik kriz vardı, bir hükümet desteği yoktu bugün olduğu gibi belediyelere, bütün bu imkansızlıklara rağmen, 2 yıl gibi kısa bir sürede İstanbul’un adeta kaderini değiştirecek, yeni bir belediyecilik anlayışı ortaya koydu. Sonrasında da bir şiir okuduğu için Pınarhisar Cezaevine gönderildi.

“Bir şehri yönetmek ciddi bir yönetim koordinasyon becerisi gerektirir”

Şimdi 94’ü hatırladığımızda, bize 2019 ile 2023 arasındaki görüntüleri hatırlatan görüntüler eşleşiyor. Şöyle, bir şehri yönetmek ciddi bir yönetim koordinasyon becerisi gerektirir. Yani Recep Tayyip Erdoğan, 1994’te belediye başkanı olduğunda ‘ne değişti’ diye bana soracak olsanız; Cumhurbaşkanımız İBB Başkanı olduğunda ortaya muhteşem bir yönetim organizasyon becerisi koydu arkadaşları ile beraber. Peki 2019 yılında ne oldu? 2019’da seçimi kazandıklarında o zaman şunu söyledik, ‘bırakın yeni proje yapmayı, yeni yönetim İstanbul’un rutin ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanacak’ dedik. Çünkü denetim organizasyon beceri ortaya koyamadılar. Bakın, İstanbul yaşayan ve her gün büyüyen, gelişen, ihtiyaçları değişen bir şehir.

“Algı oluşturarak bir belediyecilik yaparsanız, bunun adı sanal belediyecilik olur ve belediye başkanı da ancak Influencer olabilir”

Geçtiğimiz 5 yılda ne yaptılar? Bırakın İstanbul’da yeni proje yapmayı, İstanbul’un rutini sürdüremediler. Yani açık hava parkı gibiydi İstanbul. Muhteşem peyzajları sulayamadıkları için sökmek zorunda kaldılar. Ulaşım deseniz, otobüslerin durumu ortada. her gün yanan ve bakımı yapılmadığı için ulaşım hizmeti veremiyor. Metroların ise arızaları bir yana merdivenleri bile çalıştırılamıyor. 1994 ile 2019 arasındaki 25 yıllık icraatları bunları ben yaptık diyerek, algı oluşturarak bir belediyecilik yaparsanız, bunun adı sanal belediyecilik olur ve belediye başkanı da ancak Infulencer olabilir. Çünkü eğer siz sosyal medya üzerinden, etkileşim kasarak algı oluşturuyorsanız, gerçeği de insanlardan saklıyorsanız o zaman biz burada bir algı belediyeciliğinden bahsedebiliriz. Ama gerçeğe baktığınızda, geçtiğimiz 5 yıl içinde yeni bir proje yapmayı bırakın, ihtiyaçların yürütülmesi yönünde bile çok ciddi bir organizasyon zaafı ile karşı karşıya kaldı.