19.05.2020-13:33 (Son Güncelleme:03.08.2021-15:46)

Ağrı Kesicinin Zaraları Neler?

Başımız ya da herhangi bir yerimiz ağrıdığında ilk işimiz genelde ağrı kesici kullanmak oluyor. Ancak ağrı kesici kullanmak her zaman sağlıklı bir çözüm olmayabilir. Ağrı kesicinin zararları neler? Ağrı kesicinin yan etkileri neler?

Başımız ya da herhangi bir yerimiz ağrıdığında ilk işimiz genelde ağrı kesici kullanmak oluyor. Ancak ağrı kesici kullanmak her zaman sağlıklı bir çözüm olmayabilir. Ağrı kesicinin zararları neler? Ağrı kesicinin yan etkileri neler?

Ağrı kesici kullanmak, vücudumuzda meydana gelen ağrıların en hızlı çözümü olarak görülebiliyor. Ancak her çözüm sağlıklı sonuçlar vermeyebilir. Ağrı kesici kullanmak zararlı mıdır? Ağrı kesici kullanmanın yan etkileri neler? Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Serbülent Gökhan Beyaz, ağrı kesici kullanımı hakkında uyarılarda bulundu.

AĞRI KESİCİ KULLANIRKEN İKİ DEFA DÜŞÜNÜN

Kronik baş ağrılarının nedeninin gereksiz yere tüketilen ağrı kesiciler olabilir. Etkisi azalan ağrı kesiciler, ağrıların daha da şiddetlenmesine neden olabiliyor. Gereğinden çok ağrı kesici kullanmanın istenmeyen yan etkilere neden olabileceğini belirten Beyaz, aşırı ağrı kesicinin vücut üzerindeki etkilerinden bahsetti.

Ağrı tedavisi için kullanılan ilaçların gereğinden çok kullanılmasından dolayı hastaların bazılarında ağrının kroniklik kazanmasına ‘ilaç aşırı kullanım baş ağrısı’ denildiğini ifade eden Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Serbülent Gökhan Beyaz, ağrı kesici hakkında uyarılarda bulundu.

'MİGREN HASTALARI GEREKSİZ İLAÇ KULLANIYOR'

Kronik baş ağrılarının en büyük nedenlerinden birinin aşırı ilaç kullanımından kaynaklandığını belirten Beyaz, 'Baş ağrılarında kullanılan ilaçlardan kombine analjezikler eğer ayda 10’u aşan miktarlarda, diğer ağrı kesiciler ise 15’i aşan miktarlarda uzun süredir kullanılıyorsa ve tedaviye rağmen baş ağrısı gerilemiyorsa baş ağrısının diğer sebepleri araştırılmalı ve ilaç aşırı kullanım baş ağrısı da gündeme gelmelidir' açıklamalarında bulundu.

Psikolojik etkenlerin ve daha çok hasta kaygısının ilaç aşırı kullanım baş ağrısında önemli bir sebep olduğunun altını çizen Prof. Dr. Beyaz, 'Migren hastaları, çoğu sık atak geçirmemesine karşın migrenin iş gücü kaybına neden olmasından ya da sosyal aktivitelerini engellemesinden korktukları için gereksiz bir şekilde ilaç kullanırlar. Migren ya da gerilim tipi baş ağrısı tedavisinde kullanılan kafein ya da kodeinle kombine analjeziklerde bu risk daha belirgin olarak artmış bulunmuştur' ifadelerine yer verdi.

HEM MADDİ HEM DE FİZİKSEL KAYIPLARA YOL AÇIYOR

Kronik baş ağrısının yanı sıra diğer önemli bir durumun da fibromiyalji, temporomandibuler eklem hastalığı ve sırt/bel ağrıları gibi vücudun diğer bölgelerinin ağrıları olduğunun altını çizen Prof. Dr. Beyaz, 'Kronik baş ağrısı ile kas iskelet sistemi ağrıları arasında çift yönlü bir ilişki olduğu gösterilmiştir. Hem maddi kayıplara hem de yaşam kalitesinde bozulmaya yol açan bu durumun önlenmesi temel amaç olmalıdır.' açıklamasında bulundu.

GÜNLÜK EYLEMLERİ DAHİ ENGELLEYEBİLİR

Toplumda sık görülen diğer migren baş ağrısı ve nadiren görülmesine rağmen kişinin günlük yaşam kalitesini çok bozan şiddetli ağrı krizleri ile seyreden Trigeminal nevralji gibi durumların tedavisinin de iyi bir biçimde yapılmasıyla gereksiz ilaç kullanımının önüne geçebileceğini belirten Prof. Dr. Beyaz, 'Trigeminal nevralji (TN), uluslararası baş ağrısı sınıflamasına göre; ani başlayıp ani sonlanan, kısa süreli elektrik şoku benzeri, tekrarlayıcı ve tek taraflı olan ağrı şeklinde tanımlanır. Ağrı, trigeminal sinirin bir ya da daha fazla dalında sınırlıdır. Zararsız dokunmak ya da yemek yemek benzeri uyaranlarla da tetiklenebilir.

Oldukça şiddetli olan saniyelik ağrı atakları, hastaların yemek yemesini ve diş fırçalamasını bile engelleyebilir. Bu nedenle mutlaka beyin ve damar görüntülemesi yapılması gerekir. İlaç tedavisi yetersiz kaldığında kafa tabanında özel bir sinir yumağı olan Gasser gangliona radyofrekans, uygun hastalarda uygulanabilir. Her gün yaşadığınız baş ağrılarınız varsa ve uzun süredir günlük ağrı kesici ya da migren ilacı kullanıyorsanız, mutlaka ayırıcı tanı ve tedavi için doktorunuza başvurun' ifadelerine yer verdi.

AĞRI KESİCİNİN ZARARLARI

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Serdar Kesikburun, ağrı kesicilerin doğru kullanımı üzerine yaptığı açıklamada, bu tür ilaçların başta kas ve eklemler olmak üzere vücudun çeşitli bölgelerindeki ağrıları rahatlatmak için yaygın kullanıldığını belirtti.

Bu ilaçların 'basit ilaçlar' olduğu düşüncesinin yanlış olduğunun altını çizen Kesikburun, 'Ağrı kesicilerin çok masum ilaçlar olmadıkları, bilinçsiz kullanıldıklarında önemli yan etkilere neden olabileceği bilinmelidir. Hastalığa göre uygun ilacın, uygun süre ve dozda kullanımı olarak tanımlanabilecek akılcı ilaç kullanımı ilkelerinin ağrı kesiciler için uygulanması çok önemlidir' dedi.

'KARACİĞERE ZARAR VEREBİLİR'

Doç. Dr. Kesikburun, birçok ağrı kesici ilaç grubunun bulunduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı:

'Parasetamol etken maddeli ilaçlar, genelde ilk tercih olarak kullanılan nispeten güvenli bir ilaç olup etkinliği diğer ağrısı kesicilere göre daha azdır. Özellikle 75 yaş üstü bireylerde diğer ağrı kesicilerin olumsuz etkilerinin görülme olasılığı arttığı için parasetamol kullanımı önerilmektedir. Bunun yanı sıra bebeğe zararlı etkilerinden dolayı gebe kadınlarda birçok ilacın kullanımı yasaklanmışken ağrı durumunda parasetamolün alınması serbesttir. Ancak bu ilaçların da yüksek dozlarda ve uzun süre kullanımının karaciğere zarar vererek enzim yüksekliklerine neden olabileceği unutulmamalıdır.'

DOKTORUN BELİRLEDİĞİ DOZ VE SÜREDE KULLANILMALI

Parasetamol dışında yaygın kullanılan bir diğer ağrı kesici grubunun ise steroid olmayan inflamasyon baskılayıcı ilaçlar olduğunu ifade eden Kesikburun, 'Ağrı kesici etkinliği daha yüksek olan bu grupta çok sayıda farklı özelliklere sahip ilaç bulunmaktadır. Hangi ilacın, hangi dozda ve ne kadar sürede kullanılacağı doktor tavsiyesi ile belirlenmelidir. Aksi halde mide ülseri, kalp krizi riskinde artış ve böbrek yetmezliği gibi ciddi istenmeyen etkileri görülebilir' dedi.

Mide de ülseri olan ve mide kanama riski olan hastalarda bu grup ilaçların, mide koruyucu ilaçlarla birlikte kullanılması gerektiğini belirten Doç. Dr. Kesikburun, 'Bir başka önemli husus da kronik ağrılı durumlarda bu ilaçların tehlikeli şekilde yan etki olasılığını artırarak uzun süreli yanlış kullanımıdır. Genellikle bu ilaçlar belli romatizmal hastalıklar dışında doktorlar tarafından birkaç haftalık kürler halinde belli süreler için reçete edilmektedir' ifadelerini kullandı.

ALTERNATİF TEDAVİLER UYGULANMALI

Gereksiz ağrı kesici kullanımının önü geçmek için ilaç dışı alternatif tedavi yöntemleri uygulanmasının da faydalı olabileceğini ifade eden Kesikburun, 'Örneğin, ağrı kesici merhemler, tablet olarak ağızdan alınan ağrı kesicilere göre çok daha güvenli olup tercih edilebilir. Yeni başlayan akut ağrılarda soğuk paketler, uzun zamandır var olan kronik ağrılarda ise sıcak paketler 20 dakika süre ile ağrılı bölge üzerine konarak evde güvenle uygulanabilir' diye konuştu.

Kesikburun, kas ve eklem ağrıları için düzenli olarak yapılacak tedavi edici egzersizlerin de ilaç kullanımını azaltacağına işaret ederek ağrılı bölgeye özel tedavi edici egzersizlerin maliyeti olmayan bir tedavi özelliği taşıdığını, evde ve ofiste rahatlıkla yapılabildiğini belirtti.

DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr