Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 16. Türk Ceza Hukuku Günleri'ne online bir şekilde katılım sağlayarak, bir açıklamada bulundu. Bakan Abdulhamit Gül, ceza adaletinin amacının, onarıcı hak ile toplumdaki yaraların iyileştirilmesi olduğunu dile getirdi.
Bakan Gül, 3 yargı paketinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kanunlaştığını anımsatarak adalet ile özgürlükler, koruma önlemleri, makul zaman zarfında yargılanma hakkı meselelerinde kritik adımlar atıldığını dile getirdi.
Türkiye'nin ihtiyacı olan ve reform belgesinde olan meselelerle alakalı çalışmaların devam ettiğini beliRten Bakan Gül, şu açıklamada bulundu:
''TEMEL HEDEFEMİZ İNSANIMIZIN HUKUK GÜVENLİĞİDİR"
''Yakın dönemde, bu hafta, önümüzdeki haftalarda dördüncü, beşinci yargı paketleri, eylem planında takvime bağlanan yargı paketleri, dikey itirazdan tutun, tutuklamada somut delillere varıncaya kadar, tüm hedef aldığımız, eylem planına koyduğumuz amaçların gerçekleşeceğini ifade etmek isterim. Nihai irade, Meclisimizindir, en güzeliyle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Reformların hayata geçirilmesi için adeta bisikletin pedalını çevirmek gibi yol almaya devam edeceğiz. Bu yolda temel hedefimiz insanımızın hukuk güvenliğidir"
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, kanunun sağladığı güvencenin, yalan, iftira ve karalamalara karşı tam koruma verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
"HAKİKATİ TOPLUMDAN KAÇIRMAK ANLAMSIZ"
Kanunların, "karakter suikastinin sığınağı" olmadığına vurgu yapan Abdülhamit Gül, "Hukuk, itibar suikasti, dedikodu ve söylentinin değil, gerçeğin, yalnızca gerçeğin peşindedir. İnsan onurunu yaralamaya, karalamaya yönelik yalan ve iftiraların yerine gerçeği koyacak olan da yine hukuktur. Bunu yapacak olan da savcılık makamıdır, bu makamın yapacağı etkin soruşturmadır. Elbette soruşturmada esas olan gizliliktir ama bu gizlilik, hakikati toplumdan kaçırmak anlamı taşımaz. Bu sürecin amacı bir yanda kişi şeref, onur ve haysiyetini korumak diğer yandan soruşturmanın somut delile dayalı olarak etkili yürütülmesini sağlamaktır.
''HAK ARANACAK YEGANE YER YARGIDIR''
Bir suç iddiasını ve işin aslını araştıracak olan savcılarımızdır. Kanunlar çerçevesinde, deliller ışığında adil kararı verecek olan da hakimlerdir, mahkemelerdir. Hak aranacak yegane yer yargıdır. Bu noktada kimsenin kendisini hakim, savcı yerine koyma, mahkeme yerine geçme yetkisi yoktur" dedi.
Adalet Bakanı, yasaları yürüttüğü için savcının, hakimin itham edilmesinin, hedef gösterilmesinin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğini, yürütülmesi gereken mevzuatı yürüttüğü için yargının zan altında bırakılmasının, kanun devletinde beklenen bir durum olmadığını ifade etti.
''DEMOKTASİ UZLAŞMA REJİMİDİR''
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, önceki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, demokrasi ile uzlaşı alanında anayasal kontenjanı kapsamında Hakimler ve Savcılar Kuruluna mensup seçtiğini anımsatarak, şu açıklamada bulundu:
"Demokrasi uzlaşma rejimidir. Bağımsız ve tarafsız yargıyı yakından ve doğrudan ilgilendiren bir konuda siyasi partilerin uzlaşması demokrasimiz adına önemli bir kazanımdır, sevindirici bir durumdur. Bu uzlaşı zemini, ilerisi için de umut vericidir. Meclisimizin, Hakimler ve Savcılar Kuruluna üye seçiminde gösterdiği uzlaşıyı, ülkemizin ihtiyacı olan yeni sivil anayasa yapımında da göstereceğine inanıyorum. Önümüzdeki dönemde ceza adaleti sistemine ilişkin iyileştirici düzenlemelerin, reformların Meclisimiz tarafından yine uzlaşmayla gerçekleştirileceğine inanıyorum."
AK PARTİ YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARINI TAMAMLADI
AK Parti, yeni anayasa faaliyetlerinde sona gelindi. Taslak, partinin görevli organlarında masaya yatırıldıktan sonra Milliyetçi Hareket Partisi ile paylaşılacak.
AK Parti'de uzmanların bulunduğu kurul, anayasa faaliyetlerini bitirdi.
Anayasa çalışmalarıyla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da bilgi verildi.
Taslak anayasa ilk olarak partinin yetkili kurullarında değerlendirilecek.
Son haline ulaşıldıktan sonra da ittifak ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi ile paylaşacak.
"AK PARTİ'NİN KENDİ ÖNERDİĞİ ANAYASALARI OLACAK"
AK Parti Grup Başkan Vekili Bülent Turan, "Hem MHP'nin hem AK Parti'nin kendi önerdiği anayasaları olacak. Bu iki anayasanın bir masa etrafında çalışılmasını ortak zeminde değerlendirilmesini tabiiki talep edeceğiz. Cumhur İttifakı ile beraber o anayasaların bir Cumhur İttifakı ruhuna bürünmesini istiyoruz. O zaman Cumhur İttifakı'nın anayasası haline gelecek" açıklamasında bulundu.
Bülent Turan, muhalefet partilerinin "parlamenter sistem"e geri dönüş istekerine de şu açıklamalarla değindi:
"Parlamenter rejim ülkeyi büyütmedi ki, parlamenter rejim dünyada Türkiye'yi bir yere taşımadı ki, koalisyon kavgalarından başka ne oldu şimdiye kadar? Benim iddiam odur ki, şu an parlamenter rejimi istiyormuş gibi yapan partiler bile sadece 'Erdoğan olmasın' diye, sadece 'hükümet başarılı olmasın' diye bir söylem geliştiriyorlar."
"TÜRKİYE'DE ARTIK GERİ DÖNÜLMEYEN BİR YOLA GİRİLMİŞTİR"
Bülent Turan açıklamalarının devamında milletin, parlamenter sistemiyle alakalı son sözü sandıkta söylediğini belirtti ve "Türkiye'de artık geri dönülmeyen bir yola girilmiştir. Artık direkt halkın oyları ile seçilen bir Cumhurbaşkanı, bir Başkan vardır. Partiler değişse de yüzyıllar geçse de bundan geri dönüş olmaz artık." dedi.
İsmi "Demokrasi ve Özgürlükler Adası" olarak yenilenen Yassıada'da gerçekleştirilen AK Parti'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Geniş bir uzlaşmayla yeni anayasayı Meclis'te kabul ettirip, milletimizin takdirine sunabilirsek çok çok güzel olacak. Amacımız Meclis'teki tüm partilerin yeni ve sivil anayasa çalışmalarına yapıcı, etkin, samimi destek vermeleridir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefet partileri ile uzlaşmaya ulaşılamaması halinde referanduma gidebileceklerine dikkat çekti.
''HAZIRLIĞIMIZI MİLLETİMİZİN TAKDİRİNE SUNMAKTA KARARLIYIZ''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Uzlaşma zemini oluşmazsa Cumhur İttifakı olarak bizi destekleyen diğer partilerle hazırlığımızı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız" dedi.
Cumhur İttifakı, MHP ile Büyük Birlik Partisi'nin faaliyetlerinin devam ettiği ve MHP'nin kendi taslağını sunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diğer partilerin de bu yönde hazırlıkları olduğunu biliyoruz, bizim çalışmamız da bitti. İnşallah yıl sonuna doğru tüm metinleri bir araya getirerek kapsamlı bir şekilde değerlendirecek ve ortak teklif haline dönüştürmenin yollarını arayacağız" dedi.