Acil müdahale şart! Türkiye'de her 15 dakikada bir kişi inme kurbanı
Türkiye'de her 15 dakikada bir kişinin inme nedeniyle yaşamını yitirdiğine dair endişe verici bir tablo çiziliyor. Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ethem Murat Arsava, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine dayanarak bu durumu açıkça ifade ediyor. 2020 yılında kaydedilen 507 bin 938 ölümün 183 bin 109'unun kalp-damar sistemi hastalıklarından kaynaklandığı bilgisiyle, inme nedeniyle yaşanan ölümlerin sayısının da 35 bin 880 olduğunu paylaşıyor.
Arsava'nın 10 Mayıs İnme Farkındalık Günü kapsamında yaptığı açıklamalara göre, inme bir acil tıbbi durum olarak tanımlanıyor. Beynin bir bölümüne kan akışının kesilmesi veya azalması, hatta beyin damarlarının duvarında bir yırtılma sonucu oluşan bu durum, kalıcı felce, konuşma bozukluğuna, görme kaybına, denge bozukluğuna ve hatta ölüme neden olabiliyor. Bu hastalık genellikle ani bir şekilde ortaya çıkıyor ve yüz, kol veya bacakta his veya güç kaybı, denge ya da koordinasyon bozukluğu, konuşma veya anlama güçlüğü, görme kaybı ve çift görme gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
İstatistikler, inmenin Türkiye ve dünya genelinde ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu açıkça gösteriyor. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre, 2020'de 507 bin 938 ölümün 183 bin 109'u kalp-damar sistemi hastalıklarından kaynaklanırken, inme nedeniyle ölenlerin sayısı 35 bin 880 olarak kaydedilmiş. Bu veriler, her 15 dakikada bir kişinin inme nedeniyle yaşamını yitirdiği acı gerçeğini ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Arsava, inme riskinin azaltılmasının önemine de dikkat çekiyor. Sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesi, sigara ve alkol tüketiminden uzak durulması, düzenli egzersiz yapılması, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ve stresten uzak durulması gibi adımlarla bu riskin azaltılabileceğini belirtiyor. Ayrıca yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol gibi risk faktörlerine sahip kişilerin mutlaka hekim kontrolünde olması ve düzenli kontrollerini yapması gerektiğini vurguluyor.
İnme, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul ediliyor. Erken müdahale, hayat kurtarıcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda inme sonrası oluşabilecek sakatlık oranını da minimum düzeye indiriyor. Bu nedenle, inme belirtileri gözlemlendiğinde 112'nin aranması hayati önem taşıyor. İnme Farkındalık Günü'nün bu yılki teması olan "İnmeye dur de" de, bu tür acil durumların farkındalığının artırılmasına yönelik bir çağrı niteliği taşıyor. Türkiye'de ve dünya genelinde inmenin, ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden Arsava, ölüm oranlarına ilişkin yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"TÜİK tarafından açıklanan 2020 ve 2021 ölüm istatistikleri, akut inme sıklığını ve etkilerini göstermektedir. 2020'de Türkiye'de kaydedilen 507 bin 938 ölümün 183 bin 109'u kalp-damar sistemi hastalıklarından kaynaklanmıştır. İnme nedeniyle ölenlerin sayısı ise 35 bin 880'dir. Diğer bir deyişle, Türkiye'de her 15 dakikada bir kişi inme nedeniyle yaşamını yitirmektedir.
2021'de ise ölüm sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,4 artarak 565 bin 594'e ulaşmış, ölümlerin yüzde 33,4'ünden sorumlu olan kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları yine en yaygın ölüm nedenleri arasında yer almıştır."
Riske karşı hekim kontrolü
Arsava, inme konusunda erken müdahalenin hayat kurtarıcı olduğunu vurgularken, aynı zamanda inme sonrası sakatlık oranını da minimuma indirdiğine dikkat çekti. İnme belirtileri görüldüğünde hemen 112 ile temasa geçilmesinin hayati önem taşıdığını belirten Arsava, inme riskinin azaltılmasına yönelik önlemleri de sıraladı.
Sağlıklı yaşam tarzının benimsenmesinin önemine değinen Arsava, sigara ve alkol tüketiminden uzak durulması, düzenli egzersiz yapılması, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının edinilmesi ve stresten uzak durulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol gibi risk faktörlerine sahip kişilerin mutlaka hekim kontrolünde olması ve düzenli kontrollerini yapması gerektiğini ifade etti. Hastalık tanısı konmuş kişilerin ise mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini ekledi.
Arsava, inmenin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna işaret ederek, herkesin bu tıbbi acil durumu tanıma, önleme ve tedavi etmede önemli bir rol oynayabileceğini belirtti. İnme risk faktörlerinin bilinmesi ve belirtilerinin tanınması konusunda bilinçlenmenin önemine vurgu yaparak, bu yılki İnme Farkındalık Günü'nün temasının "İnmeye dur de" olarak belirlendiğini paylaştı. Bu tema altında, toplumun inme konusunda farkındalığının artırılmasının hedeflendiğini belirtti.