19.02.2024-13:36 (Son Güncelleme:19.02.2024-13:36)

ABD'deki Müslümanlar, FBI İzleme Listesi ile mücadele ediyor: Hukuki süreç devam ediyor!

ABD'de yaşayan Müslümanlar, Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) izleme listesine karşı hukuki mücadelelerini sürdürüyor. Amerikan İslam İlişkiler Konseyi (CAIR) Ulusal Direktör Yardımcısı Edward Ahmed Mitchell, izleme listesinin Müslümanlar üzerinde ciddi etkiler yarattığını belirterek, "İzleme listesi oldukça korkunç şeylere yol açtı. Bazı Amerikalı Müslümanların banka hesapları kapatıldı, seyahat ederken bir kenara ayrıldı ve birçok uygunsuz soru soruldu. " dedi.

AA’dan alınan habere göre, Mitchell, izleme listesinin Müslüman topluluğu üzerinde ciddi etkiler yarattığını ve bu durumun günlük yaşamlarını olumsuz etkilediğini söyledi. "FBI Terör İzleme Listesi"nin bazı Amerikalı Müslümanların banka hesaplarının kapatılmasına, seyahatlerinin sıkı denetim altına alınmasına ve kişisel sorularla karşılaşmalarına neden olduğunu ifade etti. Ayrıca, "Dinin ne? Günde kaç vakit namaz kılarsın? Hangi imamı seversin?" gibi kişisel ve dini soruların, Müslümanların yaşadığı sıkıntıları artırdığını belirtti. Mitchell, izleme listesine alınanların ekstra çaba sarf etmek zorunda kaldıklarını ve diğer Amerikalıların rahatça yapabildikleri birçok şeyi yapmak için mücadele ettiklerini dile getirdi.

CAIR Ulusal Direktör Yardımcısı, FBI'ın izleme listesi uygulamasının sonuçsuz kalması durumunda bu tür müdahalelerin devam edebileceği uyarısında bulunarak, mahkemenin bu konuda alacağı kararın önemli olduğunu vurguladı. Mitchell, izleme listesinin etkilerini azaltmak ve hukuki mücadeleyi sürdürmek için CAIR ve diğer sivil toplum kuruluşlarının çaba gösterdiğini ifade ederek, bu sürecin Amerikalı Müslümanlar için adil bir çözüme kavuşturulması gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Listedeki isimlerden bazıları, hiçbir suçla itham edilmemiş, hüküm giymemiş veya tamamen masum Amerikalı siviller. Sadece zan altındalar. Bir işe başvururken, banka hesabı açmaya çalışırken, uçağa binerken, diğer Amerikalıların uğraşmak zorunda kalmadan yapabilecekleri pek çok şeyi yapabilmek için ekstra çaba sarf etmek zorunda kalıyorlar."


İzleme listesi oldukça korkunç şeylere yol açtı

Mitchell ayrıca, FBI'ın izleme listeleriyle yapılan uygulamaların bir sonucu olarak insanların iş ve seyahat gibi temel haklarından mahrum bırakıldığını ifade ederek, mahkemenin bu duruma çözüm bulması gerektiğini ve lehlerine bir karar almasını umut ettiklerini dile getirerek, "İzleme listesi oldukça korkunç şeylere yol açtı. Bazı Amerikalı Müslümanların banka hesapları kapatıldı, seyahat ederken bir kenara ayrıldı ve birçok uygunsuz soru soruldu. Dinin ne? Günde kaç vakit namaz kılarsın? Hangi imamı seversin?" Bu bir ABD'linin araba kullanırken adını bir listede gören yerel polis tarafından defalarca kenara çekilmesiyle hatta silah çekilmesiyle sonuçlandı. Bazı Müslümanların sırf yanlış bir şekilde bu izleme listesinde yer aldığı için hayatı tehlikeye atıldı." dedi.

Mitchell, Ocak 2023’te İsviçreli bir bilgisayar korsanı tarafından ele geçirilen izleme listesinin internetten kamuoyuna sızdırılması ile konunun gündeme geldiğini hatırlatarak, "Çocukların bile listede olduğu bazı olaylar oldu. İsimleri başkasının ismiyle eşleştiği için herhangi bir suç işleyemeyen çocukların bile listede yer aldığını gördük. Listedeki isimlerin yüzde 95'inden fazlası Muhammed, Ahmed, Abdullah gibi tipik Müslüman isimleri." dedi.

Ülkedeki Müslümanlar listelendi

Ülkedeki Müslümanların listelerle fişlenmesinin toplumda ırkçılık ve ayrımcılığa neden olduğuna dikkati çeken Mitchell, şunları dile getirdi:

"Çok sayıda Müslüman, sırf Müslüman oldukları için rahatsız ediliyor, ayrımcılığa uğruyor, tehdit ve tacize maruz kalıyor. Maalesef bu toplumda çok sık görülüyor. Geçen yıl ülke çapında ayrımcılık ve diğer konularla ilgili yaklaşık 5 bin şikayet aldık. Bu bir önceki yıla göre yüzde 23 azaldı fakat bu 5 bin Amerikalının, Müslüman oldukları için potansiyel olarak sorun yaşadığı anlamına geliyor. Müslümanlar ayrımcılığa, bağnazlığa ve tacize maruz kalıyor, daha da fazla Müslüman, bunun kendi başına gelmesinden endişe ediyor. Biz bu endişenin ortadan kaldırılmasını istiyoruz."


İzleme listesine karşı mücadele devam ediyor

ABD'deki Müslüman sivil özgürlükler örgütü Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), Federal Soruşturma Bürosu'nun (FBI) Müslümanları izleme listesi olan "FBI Terör İzleme Listesi"ne karşı hukuki mücadelesini sürdürüyor. CAIR Ulusal Direktör Yardımcısı Edward Ahmed Mitchell, izleme listesinin Amerikalı Müslümanların yaşamını olumsuz etkilediğini belirterek, banka hesaplarının kapatılması, seyahat sırasında ayrımcılığa maruz kalınması gibi sorunlara neden olduğunu ifade etti. Mitchell, izleme listesinin toplumda ırkçılık ve ayrımcılığa neden olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bu liste sayesinde hükümet, başta Amerikalı Müslümanlar olmak üzere insanları kısıtlamalara tabi tutabiliyor, seyahat etme, banka hesabı açma, ticaret yapma ve ülkede herkesin sahip olduğu temel haklara sebepsiz ve illegal şekilde durdurma hakkını elinde tutuyor. Bu nedenle, izleme listesinden haksız yere etkilenen Amerikalılar için her yerde dava açmaya devam ediyoruz. Şu anda en önemli davalardan biri ABD Yüksek Mahkemesinde görülüyor. Bu davada adalet, iç güvenlik, dışişleri, savunma ve ulaştırma bakanları ile FBI, Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA), Gizli Servis, Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA) gibi kurumların başkanları da dahil ABD Başkanı Joe Biden hükümetine bağlı toplam 29 üst düzey hükümet yetkilisi davalı olarak yer alıyor."

CAIR Ulusal Direktör Yardımcısı Edward Ahmed Mitchell, ABD hükümetinin, FBI Terör İzleme Listesi ile ilgili davalarda hukuki süreçleri etkilemek ve davaların düşmesini sağlamak için çaba gösterdiğini ifade etti. Mitchell, bu izleme listesinin Amerikalı Müslümanları olumsuz etkilediğini belirterek, listeye alınan kişilerin yaşamlarının zorlaştığını ve birçok alanda ekstra çaba sarf etmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Hükümetin izleme listelerinin açıklanmaması ve gizli bir şekilde yürütülmesinin, suçsuz insanları zan altında bıraktığını ifade eden Mitchell, şu ifadelerde bulundu:

"İzleme listesi nedeniyle biri adına dava açtığımızda hükümetin sıklıkla yaptığı şey, davacı kişinin ismini otomatik olarak izleme listesinden silmek oluyor ve hükümetin savunması 'Listede böyle bir isim yok, bu dava sürdürülemez' şeklinde yapılıyor. Bu durumda hukuki süreç, kişinin listede olmadığı gerekçesiyle duruyor, dava düşüyor. Hükümet bunu yaparak hukuksuz şekilde alınan kararların sorumluluğundan kaçıyor."

Yetkililerin kararı merak ediliyor

Mitchell, CAIR'in Yüksek Mahkemedeki davadan beklentisinin, kişilerin isimlerinin listeden silinip silinmemesine bakılmaksızın, bu sistemin hukuksuzluğunun incelenip kararın buna göre verilmesi olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yetkililer izleme listesiyle yaptıklarının herhangi bir sonucuyla karşılaşmazlarsa, bunu başkalarına da yapmaya devam edebilirler. Bu nedenle mahkemenin alacağı kararla bunun önüne geçmesinin ne kadar önemli olduğunu anlayacağını ve lehimize karar vereceğini umuyoruz. Bu durum gerçekleşmese bile farklı mahkemelerde elimizden geldiğince izleme listesine karşı verilen mücadeleyi sürdürmeyi planlıyoruz.


Haber365
bilgi@haber365.com.tr