30.11.2021-09:35 (Son Güncelleme:30.11.2021-11:12)

30 Kişinin Hayatını Kaybetmesine Sebep Olan Müteahhit Konuştu! Ben Müteahhit Değildim

İzmir 30 Ekim 2020’de 6,6 büyüklüğünde meydana gelen depremde, 30 kişi hayatını kaybettiği ve 8 kişinin yaralandığı Bayraklı ilçesinde yıkılan Emrah Apartmanı ile ilgili görülen davada sorumlular hakim karşısına çıktı.

İzmir’de meydana gelen depremde Bayraklı ilçesinde bulunan Emrah Apartmanı’nın yıkılması ile 30 kişini yaşamını yitirmiş ve 8 kişi yaralanmıştı. Olayla ilgili sorumlu bulunan kişilerden 1’i tutuklu 3 sanığın 20 yıla kadar hapis istemi ile yargılandığı davada, müteahhit olduğu belirtilen sanık Hayati U. verdiği ifade de, ‘Binanın müteahhidi ben değildim, ben sadece kooperatifin müdürüydüm, bir sorumluluğum yoktur’ dedi.

Depremde yıkılan Emrah Apartmanı davasının görüldüğü davaya, binanın statik-betonarme proje müellifi ve fenni mesulü olan tutuklu sanık Turgay Akkoçlu, tutuksuz sanıklar müteahhit Hayati U. ile binanın sürveyanı H.B.S. ve taraf avukatları ile müştekiler katıldığı belirtildi.

İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanık Turgay Akkoçlu’nun verdiği ifade de binayı 1975 deprem yönetmeliğine uygun olarak yaptığını ve İnşaat Mühendisleri Odası tarafından titizlikle incelenerek uygun bulunduğunu ve inşaat ruhsatı verildiğini dile getirdi.

30 KİŞİNİN HAYATINI KAYBETTİĞİ BİNANIN MÜTEAHHİTİNDEN DİKKAT ÇEKEN SÖZLER

Dava ile ilgili ifade veren tutuklu sanık Sanık Akkoçlu, ‘Proje müellifi olarak sorumluluğum yoktur. İnşaat yapımı müteahhit, şantiye şefi ve taşeronlara aittir. İmar Kanunu, fenni mesule inşaatın projeye uygun bir şekilde yapılmasını sağlamak sorumluluğunu verir. Fenni mesuller müteahhidin elemanı değildir, kanun gereği atanırlar, ihtiyaç halinde gelip kontrol ederler. Fenni mesuliyeti yapı ruhsatıyla başlayıp, yapı kullanma belgesi ile sona eriyor. ’Fenni mesul malzeme alımı, satımı yapmaz, müteahhitlik, şantiye şefliği yapmaz’ der İmar Kanunu’nda. Almadığım malzemeden dolayı sorumlu tutulamam. Alınan karot sayısını yetersiz görüyorum. Tam gün çalışmadığı için fenni mesuller o günlerden sorumlu tutulamaz. İfade tutanaklarına göre 2005’te binada çatlaklar oluşmuş. 2005’e kadar 4 ila 6 şiddetinde 55 adet depreme maruz kalmış. Bazıları 5’in üzerindedir. Binalar depreme karşı koyarken çatlaklar oluşturur. Emrah Apartmanı da 2005 yılında çatlayarak gücünü göstermiştir. Bu çatlaklar bilimsel araştırma yapılmadan ihmal edilmiş ya da yanlış yöntemler uygulanmıştır. Binayı bütün haliyle ele almak gerekir. Uzmanlarca bütün haliyle ele alınmamıştır. Binalar çatladığında önlem alınması gerekir. Beton ve etriyelerle ilgili suçlamalar vardır hakkımda. Binanın yıkılışını sadece beton ve etriyelere bağlamak doğru değildir’ dedi.

DEPREM SONUCU YIKILAN BİNANIN MÜTEAHHİDİ BEN DEĞİLİM

Emrah Apartmanı’nın yıkılması ile 30 kişinin hayatını kaybettiği davada tutuksuz olarak yargılanan sanık bina müteahhidi Hayati U., apartmanı yapanın kendisi olmadığını savunarak ‘Ben sadece kooperatif müdürüyüm. Daha önceki depremde İzmir Bayındırlık İl Müdürlüğü’nden heyet geldi ve binadaki sorunlarla ilgili olarak, ’Sıva çatlağıdır, binada oturulabilir’ dediler. Böyle bir rapor verdiler. 25 sene oturdum o binada. Benim bir sorumluluğum yoktur. Kalfaya kaba inşaat olarak verdik. Kalfanın işini doğru yapıp yapmadığını fenni mesulü denetler. Kalfa ’demir döşendi’ der, biz fenni mesulü çağırırız. Kooperatif adına imza yetkisi olan tek kişi bendim’ şeklinde konuştu.

Olayla ilgili diğer sorumlulardan biri olan tutuksuz sanık H.B.S. verdiği ifade de, ‘Ben binanın sürveyanı değilim, imzanın nasıl atıldığını hatırlamıyorum’ dedi.

YIKILAN BİNANIN MÜŞTEKİLERİ ŞİKAYETÇİ OLDU

Görülen davada sanıkların savunmalarının alınmasının ardından müştekilerin beyanları mahkemece dinlendi. Depremde anne ve babasını kaydettiğini dile getiren müşteki Ö.N.B., bildiği tek tadilatın mantolama ve boyama olduğunu ifade etti. Binanın yıkılmasından sorumlu olan sanıklardan şikayetçi olduğunu dile getiren Bayır,’ Depremden sonra gördüğüm tek şey bir kum tepesiydi. Elimize aldığımızda beton ufalanıyordu’ dedi.

Bir diğer müşteki H.İ. ise 6,6 şiddetinde meydana gelen depremde kızını kaybettiğini belirtti. Müşteki H.İ., ‘Sanıklardan binayı yapan Hayati U.’ya her depremde binanın sağlamlığını sormuştum. ’Sen hiç merak etme, bu binayı sağlam yaptık, ben de geçmişte depremde torunumu kaybettim’ dedi. 3,5 milyonluk şehirde sadece 5 bina yıkılıyorsa ciddi ihmal vardır. Bomba atsanız bina bu hale gelmez. Geçmişte sadece deprem çatlaklarını kapatmak için epoksi yapıldığını biliyorum. Sanıklardan şikayetçiyim’ ifadelerini kullandı.

BANA DEĞİL ALLAH’A GÜVENİN

Sanıklardan şikayetçi olduğunu belirten Recai Argüder, depremde eşini kaybettiği dile getirdi. Argüder ise şu şekilde konuştu; ‘Eşim depremden çok korkuyordu, en korktuğu ölüm şekliydi. Bir keresinde Hayati U.’ya ’Ağabey, bu bina sağlam değil mi, sana güveniyoruz’ demişti ve Hayati U. da, ’Bana değil, Allah’a güvenin’ demişti. O zaman biz onun şaka yaptığını zannetmiştik, ancak olmadığını maalesef sonradan anladık’

DURUŞMA ERTELENDİ

Dava ile ilgili olarak sanıkların ve müştekilerin savunma ve beyanlarının alınmasının ardından, Hayati U.’nun adli kontrol şartıyla serbest kalmasını ve tutuklu olan Turgay Akkoçlu’nun tutukluluk halinin devam etmesini talep etti. Mahkeme heyeti, verilen kararların ardından duruşmayı yarına erteledi.

Haber365
bilgi@haber365.com.tr