24.03.2022-15:58 (Son Güncelleme:24.03.2022-15:58)

27 Mart 2022'de deprem mi olacak? Kahinin paylaşımı olay oldu! 27 Mart Pazar günü büyük İstanbul depremi mi olacak?

Senelerdir İstanbul’da büyük bir deprem olacağı tartışmaları devam ediyor. Uzmanlar depremin çok da uzak olmadığını söylerken büyük depremin 27 Mart 2022 tarihinde gerçekleşeceği iddiası gündeme bomba gibi düştü. Peki, 27 Mart 2022'de deprem olacak mı? İstanbul’da deprem mi olacak? Büyük deprem ne zaman gerçekleşecek? İşte merak edilen tüm soruların yanıtı…

İstanbul’da beklenen büyük deprem sık sık gündeme geliyor. 1500 yılında yaşamış El Serhendi Efendi’nin 27 Mart 2022 Büyük İstanbul depremi kehaneti herkesi korkutuyor. 27 Mart’a sayılı günler kala vatandaşlar bu kehanetin doğru olup olmadığı hakkında araştırmalarını hızlandırdı. Peki, 27 Mart 2022'de deprem olacak mı? İstanbul’da deprem mi olacak? Büyük deprem ne zaman gerçekleşecek? İşte merak edilen tüm soruların yanıtı haberimizde…

27 Mart 2022 büyük İstanbul depremi kehaneti nedir?

1500 yılında yaşamış El Serhendi Efendi isimli bir kahin tarafından 27 Mart 2022’de İstanbul’da büyük deprem gerçekleşeceği kehaneti hakkında araştırmalar hız kazandı. Bu kehanetinin gerçekleşmesine birkaç gün kala kehanetin doğruluğu araştırılıyor. 27 Mart deprem kehaneti gerçek olmayan bir bilgidir.

İstanbul büyük depremi hakkında uzmanlar neler söylüyor?

AFAD'ın en son paylaştığı verilere göre 2021'de 23 bin 753 deprem meydana geldi. 2022 yılı itibari ile de sarsıntılar devam etmektedir. Geçtiğimiz ay Yalova ve Tekirdağ’da büyük bir deprem gerçekleşti. Orta şiddetli bir deprem olarak kayıtlara yansısa da İstanbul’da yaşanacak olan büyük deprem için endişeleri arttırıyor. İstanbul’da beklenen büyük depremin ne zaman gerçekleşeceği de merak edilmektedir.

Türkiye’de aktif fay oldukça fazladır. Türkiye’nin karmaşık jeolojik yapısı ve jeodinamik konumuna göre dünyada en kritik deprem kuşağı olan 'Alp-Himalaya Deprem Kuşağı' üzerinde yer alıyor.

Bu duruma göre ülkemiz deprem açısından oldukça riskli bir sınıfta olmasına neden oluyor. Buna paralel olarak son 10 yıla bakıldığında da ülkemiz ve yakın çevresinde çözümlenen deprem sayısı 279 bin 357.

AFAD verilerine göre 2021 yılında, 6'dan büyük 3 gerçekleşti. Büyüklüğü 5 ve üstü 6 deprem gerçekleşirken, büyüklüğü 4 ve üstü 205, büyüklüğü 3 ve üstü ise 973 adet deprem gerçekleşti. Büyüklüğü 3’ün altında gerçekleşen deprem sayısı ise 23 bin 753 olarak kayıtlara geçti.

2022’de depremler devam ediyor mu?

2022 yılında da depremler devam etmektedir. Şubat ayı başında Yalova'nın Armutlu ilçesinde gerçekleşen depremin büyüklüğü 3.9 olarak yaşandı. Gerçekleşen depremin derinliği ise 7.04 kilometre olarak açıklandı. Yaşanan bu deprem İstanbul ve çevresinde de hissedildi.

Yalova’da gerçekleşen depremden çok kısa bir süre sonra da Tekirdağ'ın Şarköy ilçesi açıklarında 4,1 büyüklüğünde deprem kaydedildi. Birçok kişiyi korkutan bu deprem akıllara büyük depremin yaklaşıp yaklaşmadığı sorularını getirdi.

Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan büyük İstanbul depremi açıklaması

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan Marmara'da yaşanan depremler için şu ifadeleri kullandı: "Marmara'da olan her hafif veya orta kuvvette deprem, bu bölgede daha büyük deprem yaratacak fayların var olduğunu hatırlatır. Hafif ve orta kuvvette olan 3 ile 5 arası büyüklükte depremler bize nerelerde tehlike yaratacak depremler olabileceğini de gösteren kanıtlardır."

Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan Marmara'da yaşanan depremleri şu şekilde detaylandırdı:

Yer fiziği özelliği nedeniyle küçük depremler daha çok, büyük depremler daha az olur. Türkiye ve yakın çevresinde her yıl büyüklüğü 4 ile 5 arasında 70 veya 80 civarında deprem meydana geliyor. Bunların çoğu aktif faylar üzerinde ve yakınlarında ortaya çıkar.

Türkiye'de 553 tane tespit edilmiş aktif fay hattı var ve bunların ne kadar büyük deprem yaratabileceği bellidir. Ancak 6 ve daha büyük depremlerin hangi fay üzerinde ne zaman ve ne büyüklükte olacağını önceden bilme olanağımız ve ölçü metodumuz yok. İhtimal hesaplarına göre elde edilen Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası, bize hangi noktanın ne kadar büyüklükte bir depreme maruz kalacağını ve o noktada ne kadar hasar ve can kaybı olacağını tahmin etmemizi sağlar.

Yani İstanbul dâhil Türkiye'nin her noktasında maruz kalınacak tehlike büyüklüğü artmaktadır. Bu nedenle depreme en tehlikeli bölgelerde öncelikle hazır olmak gerekir, Marmara Bölgesi de böyle bir durumdadır.

İstanbul çevresinde yaşanan depremler korkutuyor

Eyidoğan, "Tekirdağ'da meydana gelen deprem, yeri itibariyle Kuzey Anadolu Fay kuşağının Marmara içerisindeki Ana Marmara Fayı'na yakın yerde oldu" dedi. Prof. Dr. Haluk Eyidoğan "Geçmiş yıllarda bu bölgede çok sayıda ve bu büyüklükteki depremler oldu. Örneğin Kuzey Anadolu Fayı'nın Gaziköy-Mürefte-Şarköy-Saros hattında uzanan parçasında (Ganos Fayı veya Gaziköy Fayı olarak adlandırılır) 1912'de 7.4 büyüklüğünde bir deprem oldu ve çok ağır hasarlara ve can kayıplarına yol açtı" diyerek konuşmasına şu sözlerle devam etti: "Son deprem, yılda 23 milimetre hızla hareket eden fay kuşağının aktivitesini sürdürdüğünü gösteriyor. Bu hareket sırasında Ana Marmara Fayı'nın kuzeyinde ve güneyinde ikincil faylar oluşmakta. Son deprem de Ana Marmara Fayı'nın hemen güneyinde oluşan sıkışma etkisiyle oluşan hafif büyüklükte deprem olarak değerlendirilebilir. Konumu itibariyle de oldukça uyarıcı bir durumdur."

Büyük Marmara depreminin önümüzdeki 25 yılda olasılığı yüzde 65

Yıllardır gündemde sıcaklığını koruyan büyük Marmara depremi üzerine yapılmış çok sayıda bilimsel çalışma ve deprem katalogları olduğunun altını çizen Haluk Eyidoğan, "Marmara Denizi ve çevresindeki depremler ile ilgili bilgilerimiz 2 bin yıl geriye gidebilmekte" dedi ve olası depremle ilgili şu bilgileri paylaştı:

MS 32-2021 yılları arasında büyüklüğü 6 ve daha fazla olan onlarca deprem ve bunların kıyılarda yarattığı tsunami olayları tespit edildi. Karada ve denizde yapılan deniz jeofiziği çalışmalarından elde edilen fay bilgileri ve deprem tarihi analizleri Marmara ve çevresindeki yerleşimler için ihtimaller hesapları ile deprem tehlike değerlerini elde etmemizi sağladı.

Bugüne kadar çeşitli çalışmaların vardığı kötümser tehlike ihtimali şudur: Marmara Denizi'nde başta İstanbul olmak üzere çevresindeki tüm yerleşimleri olumsuz etkileyecek ve kayıplara neden olacak 7 ve daha büyük bir depremin olma olasılığı önümüzdeki 25 yıl içerisinde yüzde 65'tir. Zaten İstanbul için deprem kayıp değerleri de buna göre yapılıyor.

İstanbul’da tsunami olacak mı?

Görülecek olan büyük depremin tsunami oluşturma ihtimalide bulunmaktadır. Bu ihtimale karşı TBMM Depreme Karşı Alınabilecek Önlemlerin ve Depremlerin Zararlarının En Aza İndirilmesi için Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Araştırma Komisyonu, geçen yıl 16 Temmuz'da Meclis Başkanı Mustafa Şentop'a 522 sayfalık bir rapor sundu. Rapora göre en dikkat çeken detay ise tsunami gerçekleşme ihtimali oldu. Gelecek olan ilk dalganın hasar vermeyeceği söylense de ikinci dalganın yıkıcı etkileri olacağı ifade edildi. Meclise sunulan raporda,"Ülkemizde Akdeniz, Ege ve Marmara Denizi kıyıları, yoğun kullanım ve yüksek sismik etkinlik ile birlikte tsunami tehdidine açıktır." ifadelerine yer verildi.

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan,"Raporda ayrıntılı tsunami senaryosu yapıldı. İstanbul'un kıyılarındaki yerleşmelerin maruz kalacağı maksimum su basma sevileri (Yükseklikleri) hesaplandı ve su altında kalacak konut, resmi yapı ve işyerlerinin ayrıntılı haritaları oluşturuldu" dedi ve konuşasına şunları ekledi:

"İstanbul kıyılarında beklenen maksimum tsunami su basma yükseklikleri‚ Silivri-7.5 m, Büyükçekmece- 8.5 m, Beylikdüzü- 4.7 m, Avcılar- 5.0 m, Küçükçekmece- 5.5 m, Bakırköy- 6.5 m, Zeytinburnu- 7.0 m, Fatih- 7.0 m, Beyoğlu- 3.0 m, Beşiktaş- 3.0 m, Üsküdar- 3.0 m, Kadıköy- 7.8 m, Maltepe- 8.0 m, Kartal- 6.0 m, Pendik- 5.7 m, Tuzla- 6.5 m…"

Deprem kayıplarını azaltmak için neler yapılmalıdır?

Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de gerçekleşecek büyük depremlere karşı nelerin yapılması gerektiği merak ediliyor. Oluşabilecek olan kayıpları ve hasarları en aza indirmek için bazı önlemlerin alınması şart. Prof. Dr. Haluk Eyidoğan 6 madde de yapılması gerekenleri sıraladı:

1- Bina bazında olası hasar derecesi ve insan kayıpları hesapları yapmalı ve yapı envanterini yenilemeliyiz.

2- Risk altındaki sektörler belirlenmeli, mekânsal analizler yapılmalı ve deprem kayıplarını azaltacak yenileme, iyileştirme, güçlendirme çalışmaları yapılmalı. Gerektiğinde mevzuatta değişiklikler yapılmalı ve öncelikli projeler gerçekleştirilmeli.

3- Yalnızca yapı birimlerini değil, açık alan ve barınma alan sistemini, tehlikeli madde stoklarını, tarihi ve kültürel mirası, ticaret ve altyapıyı birlikte düşünen bir bütünleşik korunma / sakınım planlaması yapmalıyız ve uygulamalıyız.

4- Yüksek afet riski gösteren özel alanlar için yaptırım gücüne sahip plan ve uygulamalara başvurmalıyız. İmar planı yapım ve uygulama pratiğimizi bu anlamda geliştirmeliyiz.

5- Yerelde toplumun büyük tehlikeye karşı sosyal direnç ve örgütlülüğünü güçlendirecek sürekli eğitimler ve uygulamalar yapılmalı. STK, MAG, Okul ve Aile Birlikleri konuyla ilgili odaklar olabilir.

6- Kentsel dönüşüm için her yıl genel bütçeden afet risklerinin azaltılması için kullanılacak bir bütçe havuzu oluşturmalıyız ve öncelikli alanlarda ve alt ve orta gelir grubunun risk altında olduğu alanlarda deprem güvenli yerleşmeler oluşturmalıyız.

DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr