14 Yıl Boyunca Aynı Pozu Veren Baba Kızın Fotoğraflarını Görünce Çok Duygulanacaksınız!
Baba ve kızı 14 yıl boyunca aynı fotoyu çekiyor – son fotoğrafı görenler çok duygulanacak işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
Baba ve kızı 14 yıl boyunca aynı fotoyu çekiyor – son fotoğrafı görenler çok duygulanacak işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
George her yıl kızıyla aynı fotoğrafı çektirmeye karar vermiş, hem de christine bir yaşındayken başlamış. hayali, emekli olunca bakıp mutlu hissedeceği anılar yaratmakmış. açıkçası, tüm anne babalar böyle şeyler yapmalı. işte ilk fotoğraf. bu olay nasıl başladı? işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
George bu fotoğraf serisine başladığında 35 yaşındaydı. kariyerine düşkündü ve bankacı olarak iyi para kazanıyordu. ne yazık ki küçük kızıyla oynamaya çok vakti kalmıyordu, sıklıkla fazla mesaiye kaldığı için de kızını uyutmak için masal bile okuyamıyordu. işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
Christine, diğer kızlara benzemezdi. anne babası sık sık christine’i güzel oyuncak bebekleri, sevimli oyuncak ayıları, makyaj setleri, oyuncak evleri veya oyuncak yemek pişirme setleriyle oynamaya ikna etmeye çalışsa da, christine bunu pek istemezdi. christine at binmeyi, legolarla oynamayı, yoldan geçen arabaları izlemeyi severdi. bu resim de dışarıda gezerken çekilmiş işte. george ne zaman eve erken gelse, christine ile dışarı çıkıp dolaşırlardı çünkü christine pek evde oturmayı seven kızlardan değildi.
Bu resimde, tuhaf bir şey fark edebiliriz. christine büyüyüp genç ve güzel bir kız olurken, babası da çok daha genç ve yakışıklı duruyor. eskiler kız çocukları babalarını daha genç, daha iyi adamlar yapar der. peki bu güçlü baba-kız bağı gücünü kaybedebilir mi? ne yazık ki evet! işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
George artık hep çok stresli, gergin, agresif ve sabırsız olmaya başlamıştı. işte terfi almıştı. şirketinin küresel finans ve bankacılık şubesinin başına geçmişti, binden fazla çalışandan sorumlu hale gelmişti. para kazanmak için çok çalışmak gerekir, ne yazık ki böyle. george ailesi için para kazanmak isterken hayatının büyük bir kısmını feda etmeye başlamıştı.
Christine’in babası hastalandı ama buna pek şaşıran olmamıştı çünkü işi çok stresliydi ve ailesini, özellikle de canı gibi sevdiği küçük kızını ihmal ettiği için vicdan azabı çekiyordu. george şükran günü’nden hemen önce kalp krizi geçirdi ve tüm aile dehşete düştü.
Herkes george’a işini bırakmasını, daha az sorumluluk gerektiren bir şeyler bulmasını öneriyordu. karısı da ailesinin iyi durumda olduğunu, bankada yeterince paralarının olduğunu ve george’un christine’in en güzel yıllarını kaçırdığını, hatta her gün birlikte yürüyüşe bile çıkamadıklarını anlattı. işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
George ise inatçıydı. her gün işten çıkınca çok yorulduğu için ailesiyle bir şeyler yapamıyordu ve hafta sonu hobilerini yapmaya da fırsat bulamıyordu. her yıl yapmayı unutmadığı tek şeyse kızıyla aynı pozu vererek fotoğraf çektirmekti. işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
Christine 9 yaşına girdiğinde, işler değişmeye başladı. muhtemelen ailenin en kötü yılı bu yıldı. christine’in annesinin boşanmayı istediğini söylemesinin hemen ardından, george’un annesi de bir anda ölüverdi. george tüm bu trajedilere katlanmak zorunda kaldı ama kaldıramadığı tek bir şey vardı, onu her şeyden çok üzen tek bir şey, o da kızının yüzündeki bitmek bilmeyen mutsuzluğu görmek zorunda kalmasıydı.
Boşandıktan sonra george 40 metre karelik bir apartman dairesinde tek başına yaşamaya başladı, christine’i ise sadece iki haftada bir görebiliyordu. parlak kariyeriyle hiç ama hiç mutlu değildi. herkes için en iyisini yapmaya çalışırken başarısız olmuştu. bu fotoğrafta, her şeyi düzeltmeye karar verdiği gözünden görülüyor. işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
George kendi şirketini kurdu ve bu şirkette sadece yönetim işine bakmaya başladı. her gün öğleden sonra kızını okuldan alabiliyordu. eski karısı mary christine uyuyakalana dek evde kalıp ona masal okumasına izin veriyordu. işte george ve canı kadar sevdiği kızı christine. her sene aynı şekilde poz veriyorlar…
George ayrıca spora da başladı. tüm doktorları artık risk atlında olmadığını söylüyordu ve tüm testler de sağlıklı olduğunu gösterdi. george ve christine’in yüzlerindeki gülümsemeler yeniden gerçeği gösteriyordu, hiç olmadıkları kadar mutluydular.
Mary ise george’u sevmeyi bırakamadı. ikisinin sevdası daha gençken başlamıştı. george’un yeniden hayattaki en önemli şeyleri keşfetmesinden o kadar gurur duyuyordu ki, yeniden onunla yakınlaşmaya başladı. yeniden evlenmeye ve bir daha aynı hataları yapmamaya, çocuklarını ikinci plana koymamaya karar verdiler. christine büyüyüp 14 yaşında genç bir kız oldu ve babasına boşanma avukatı olmak istediğini söyledi. babası ise yüksek sesle güldü ve “seni her şekilde destekleyeceğim ama lütfen asla kendini işine çok fazla kaptırma çünkü aile dünyanın en önemli şeyi” dedi.