Haber365 Özel Dosya/ Hasan Birgül
Son yıllarda ard arda gelen aşırı sağ skandallarıyla gündemden düşmeyen Alman ordusunda yeni vakalarla ilgili bulgular birbiri ardına gelmeye devam etmektedir. Almanya'da yayınlanan Der Spiegel dergisinin bir araştırmasına göre, Almanya istihbarat ve polis teşkilatlarında 2019’dan bu yana memurlarla ilgili aşırı sağcılık şüphesiyle tutulan dosya sayısı 500'ü geçmektedir.
Alman makamlarının elinde, eyalet ve federal polis teşkilatlarında görevli memurların aşırı sağcı faaliyetleri ile ilgili en az 500 dosya bulunduğu net olarak bildirildi. Almanya'da yayınlanan haftalık haber dergisi Spiegel'in, federal ve eyalet içişleri bakanlıklarında yaptığı ilgili ankete göre, eyalet polis teşkilatlarında, 2019 yılından bu yana aşırı sağcı, ırkçı ya da Yahudi düşmanı faaliyet şüphesi ile 540 tutanak tutulmuş durumda.
İçişleri Bakanlığı'na göre rakamın yüksek çıkması, iki yıldan beri bu konuda yapılan yoğun soruşturmaların bir sonucu olarak görülüyor. Eyalette son üç senede, konuyla ilgili görev ve iş hukukuna aykırı 59 kuşkulu davranış tespit edildiğini belirten bakanlık, bunlardan 50'si hakkında disiplin soruşturması başlatıldığını ve ilgili soruşturmalar sonucunda şu ana dek 11 kişinin ya görevden alındığını ya da memur statüsünü kaybettiğini bildirdi. Almanya'da son aylarda, güvenlik teşkilatları içinde aşırı sağ vakalarla ilgili haberler sık sık gündeme gelmektedir.. Aşırı sağcı yapılar, Türkiye'deki Hain FETÖ Terör Örgütü benzeri bir örgütlenme ile Almanya'daki güvenlik kurumlarına içine sızmaktadır. Almanya; Türkiye'de ki hain darbe girişiminden sonra Fetö Terör Örgütü Mensuplarına kucak açmıştı.
ALMANYA'DA İSTİHBARAT SERVİSİNDE SIZMA OPERASYONU
Almanya'nın en üst iç istihbarat kurumu olan Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın (BfV) Almanya Dış İstihbarat Teşkilatı (BND), Alman Askeri İstihbarat Birimi (MAD), Federal Emniyet Teşkilatı (BKA), Federal Polis Teşkilatı (BPOL) ,Alman güvenlik kurumları içinde aşırı sağ şüphesi içeren 500'den fazla vaka tespit ettiği belirtildi.
Welt am Sonntag gazetesinin, gizli olarak sınıflandırılan ve Ocak 2018 ile Mart 2020 arasındaki dönemi kapsayan ilgili durum raporuna dayandırdığı haberine göre BfV'nin bu raporu, Almanya Dış İstihbarat Teşkilatı (BND), Alman Askeri İstihbarat Birimi (MAD), Federal Emniyet Teşkilatı (BKA), Federal Polis Teşkilatı (BPOL), 16 eyaletin polis teşkilatları ve Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın eyalet bazındaki kurumlarında görevli yaklaşık 300 bin personeli kapsaması çürümüş sistemi gözler önüne serdi.
Almanya'da son aylarda, güvenlik teşkilatları içinde aşırı sağ vakalarla ilgili haberler sık sık gündeme gelmişti. Merkel'in bu konu hakkında çalışmalar yürütülüyor.
Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın merakla beklenen ilgili raporu, Welt am Sonntag'a göre Ekim ayında kamuoyuna açıklanacak. Ülkede pek çok kuruluşun dile getirdiği, polis teşkilatları içinde aşırı sağcılıkla ilgili bir araştırma yapılması talebi, Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer tarafından BfV'nin hazırladığı rapor gerekçe gösterilerek reddedilmişti.
Geçmiş dönemlere baktığımızda Almanya’da anayasal düzene karşı tehlikeleri tespit etmekle görevli istihbarat örgütü BfV’nin başkanı Hans-Georg Maassen, kendisini atayan hükümetin politikalarına karşı olduğu için görevinden alınması kafalarda soru işaretlerine sebeb olmuştu.
Merkezi Köln’de olan BfV (Bundesamt für Verfassungsschutz – Anayasayı Koruma Teşkilatı), Almanya’nın bilinen üç büyük istihbarat örgütünden biri. Anayasal düzeni korumak üzere ülkenin iç istihbaratından sorumludur. Görevleri özetle şöyledir; Terör örgütlerini, teröristleri destekleyenleri, başka ülkeler adına casusluk yapanları, kamusal düzene ya da ekonomiye yönelik her türlü sabotaj faaliyetlerini, kısaca adı gereği Anayasal düzeni korumak üzere, Anayasa’ya karşı faaliyet gösteren tüm kişi ve örgütleri takip etmek, bu kapsamdaki tehlikelerin analizini yapmak, bağlı olduğu Federal İçişleri Bakanlığı aracılığıyla devleti uyarmaktır ama kendi içinde ki sistemden haberi yok.
Takip ettikleri arasında sadece illegal faaliyet gösteren sağcı, solcu, İslamcı illegal örgütler değil, hepsi de halen legal olan NPD, DVU gibi aşırı sağcı, DKP, KPD, MLPD gibi komünist partiler, Sol Parti’nin bazı milletvekilleri, aralarında Scientololoji’nin de yer aldığı çeşitli kurumlar yer alıyor. PKK, TKP-ML, THKP-C kökenli terör örgütleri takip edilenler arasında. Aşırı sağcı AfD’nin de Almanya için Alternatif anayasal düzene karşı ırkçı, kışkırtıcı bir parti olduğu gerekçesiyle takip edilen örgütler arasına alınması talebi de bir süredir hükümetin ve BfV’nin gündemine gelse de şuan sızma operasyonu için kapsamlı dosyalar farklı ellerde dolaşıyor.
ALMANYA'NIN ŞEYTANI GERİ DÖNDÜ
Almanya İçin Alternatif Partisi (AfD), kurulduğu 2013 yılında Federal Parlamento seçimlerine girmiş ve o tarihten günümüze kadar Almanya’da girdiği her seçimden oylarını artırarak yükselişe geçmişti. 2013 yılında girdiği ilk seçim olan Federal Parlamento seçimlerinde yüzde 4,8 oy oranı ile kıl payı parlamentoya temsilci gönderemeyen AfD, bir sonraki dönem 2017 yılında yapılan Federal Parlamento seçimlerinde oylarını iki katından fazla arttırarak yüzde 12,6 ile parlamentoya girmiştir. 2017 yılı seçimlerinde Federal Parlamentoya 94 temsilci gönderen AfD, iki büyük parti olan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) ve Sosyal Demokratların (SPD) koalisyon kurmalarıyla, bugün Alman Parlamentosunda ana muhalefet partisi olarak yer almaktadır. AfD, son yapılan AB parlamento seçimlerinde de hatırı sayılır bir oy oranı elde etmiştir. Afd Almanya'da ki Aşırı Sağın destek ve fikir mekanizmasıdır. Maddi ve lojistik desteğin haricinde, bilgi ve materyel paylaşımında bulunmaktadır.
Ne kadar tanıdık dimi çözümle alakalı bir gelişme asla yok görevden alma var sadece. Demokrasi olarak Türkiye'ye öğütler vermeye çalışan Almanya aşırı sağdan kurtuluşun formülünü hala bulabilmiş değil. Alman Askeri İstihbarat Servisi'nin başına ilk kez bir kadın atandı. Alman ordusunda askeri savcı olarak görev yapan Martina Rosenberg MAD başkanlığına seçildi. Rosenberg'in ilk görevi aşırı sağcı askerleri araştırmak. Bakalım Rosenberg ne kadar görevde kalacak.
Alman ordusunda aşırı sağcı askerlerin takibinde yaşanan hatalar nedeniyle MAD başkanlığı görevinden alınan Christof Gramm'ın yerine ordunun askeri savcılarından Martina Rosenberg'ın atandığı açıklandı. Atama, Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer tarafından Federal Meclis Savunma Komisyonu'nda duyuruldu.
Almanya'da askeri istihbaratın başına ilk kez bir kadın atanıyor. Disiplinle ilgili sorunlarda uzman bir hukukçu olan Rosenberg'in öncelikle Alman ordusundaki aşırı sağcılık vakalarıyla ilgilenmesi gerekiyor ama hala etkili bir yol haritası çıkmış değil.
BND ALMANYA DIŞ İSTİHBARAT TEŞKİLATI
BND geçmiş dönemlerde dijital casusluk alanında yeni program ve sistemler için 100 milyon euroluk yatırım yapmıştı.
Der Spiegel'in haberine göre, BND yeterli kaynağa ve altyapıya sahip olmadığı için şu anda yurtdışıyla olan telefon ve internet trafiğinin ancak yüzde 5’ini takip edebilmiştir. Şuan bu rakam yüzde 45'lik bir dilime tekabbül etmektedir.
Alman dış istihbaratının Federal Meclis’teki denetim komisyonuna sunduğu rapora göre, 2011 ve 2020 yılında terörle mücadele alanında 329 bin 628 dijital takip yapıldığını aktarmıştır.
Almanya’daki istihbaratın birincisi siber istihbarattır, en önemli istihbaratlarıdır. İkincisi Almanya’nın genel istihbaratıdır, bu Anayasayı koruma istihbaratıdır. Eyaletleri ve Anayasayı korumaktır sadece görevi. Üçüncüsü iç istihbarattır ve bunların hepsi ayrı ayrı kurumlardır farklı temsil edilirler.
Uluslararası Siber Güvenlik Federasyonu Genel Başkanı (ICSF) ve SASAM İstanbul Danışma Kurulu Başkanı da olan Muhammed Taha Gergerlioğlu’nun Almanya’ya dair tespitleri, meseleyi daha iyi anlamamıza vesile olacaktır.
Sayın Gergerlioğlu: Almanya bir anonim şirkettir yani gmbh’dir. Almanya’da anonim şirket gmbh deniyor. Almanya henüz bağımsızlığını kazanmamıştır, Almanya’nın içerisinde birkaç tane derin akıl ve devlet vardır. Ama iktidarda olan CIA aklıdır, Amerika’nın aklıdır.