Akdeniz ticareti, Osmanlı Devleti'nin ana gelir kaynakları içinde yer alır. Özellikle yükselme döneminden itibaren burada yapılmış olan ticaret sayesinde devlet çok hızlı bir biçimde zenginleşmiştir. Ancak bu durum belli bir süre sonra bitmiştir. Bunun nedeni ise Avrupa'nın gerçekleştirmiş olduğu coğrafi keşiflerdir. Gerek baharat gerekse İpek yolunun Osmanlı kontrolünden olmasından dolayı çok yüksek fiyatlar ödeyen Avrupalı denizciler, malı kaynağından alabilmek için yeni yollar arayışına girmişlerdir. Bundan dolayı Osmanlı Devleti'nin sahip olduğu ticari güzergahların bir önemi kalmamıştır. Akdeniz ticareti konusunda hassas olan devlet, bu yüzden yeni girişimlere imza atmıştır.
Akdeniz Ticareti İçin Hangi Devletlere Kapitülasyonlar Verildi?
Osmanlı Devleti Akdeniz ticaretini geliştirmek için hangi girişimlerde bulunmuştur: Osmanlı Devleti'nin bu bölgedeki ticareti geliştirebilmek adına uygulamış olduğu birçok girişim içinde kapitülasyonlar dikkat çeker. Ticari ayrıcalık ya da imtiyaz demektir. İlk olarak Venedik devletine verilmiştir. Bunun hemen ardından Avrupa'daki birliğin de önüne geçebilmek için Fransa ile de bir anlaşma imzalanmıştır. Daha sonra kapitülasyonların etki alanı genişletilmiştir. Bu sayede birçok devlet, ticaret yapabilmek adına Osmanlı kara sularına gelmiş ve burada satım işlemlerini gerçekleştirmişlerdir.
Akdeniz Ticaretinin Geliştirilmesi İçin Osmanlı Devleti Neler Yaptı?
Osmanlı Devleti Akdeniz ticaretini geliştirmek için hangi girişimlerde bulunmuştur: Osmanlılar artık atıl duruma gelmiş olan Akdeniz limanlarına yeniden önem kazandırabilmek için şunları yapmışlardır;
Son olarak Osmanlı Devleti'nin Akdeniz'de ticaret yapacaklar için düşük gümrük vergisi verdiğini de hatırlatmak lazım. Tüm bunlara rağmen beklenen etki hiçbir şekilde elde edilememiştir. Süveyş kanalının 1869 yılına açılmasından sonra burası yeniden önem kazanmıştır.