AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler Başkanı Efkan Ala, ABD Kongresinde yapmış oldukları temaslar hakkında değerlendirmede bulunurken, Türkiye'ye F-16 satılması konusunda, ''Bu konuda çok olumlular. Türkiye'nin savunma sanayisinin güçlendirilmesinin aynı zamanda nasıl NATO'ya da destek olacağını, bölgesel ve küresel barışa ne kadar hızlı destek sunabileceğini onlarla paylaştık ve onlarda da hep olumlu bir tavır gördük.'' diye söyledi.
Efkan Ala'nın başkanlığında Washington'da Kongrede temaslarda bulunan heyette, AK Parti Grup Başkanı İsmet Yılmaz, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Akif Çağatay Kılıç, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanvekili Ahmet Berat Çonkar, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır da yer almıştır.
ABD Kongresindeki temaslarını Washington'da görev yapan basın mensuplarına değerlendirmede bulunan AK Parti heyeti, Kongrede özellikle Rusya-Ukrayna savaşında olan yapıcı rolünün sonrasında Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili havanın çok olumlu olduğunu dile getirdi.
Heyete başkanlık eden Ala, toplamda neredeyse senatörlerden oluşan 24 Kongre üyesiyle kapsamlı ve verimli görüşmeler gerçekleştirdiklerini, iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde birçok konu başlığında oldukça verimli fikir alışverişinde bulunduklarını ve Türkiye'nin Ukrayna hakkındaki olumlu ve bir o kadar yapıcı adımlarının Kongrede görülmekte olduğunu söyledi.
Ala, boğazlar hakkında Ankara'nın çizgisinin de Kongre üyelerinin de huzurunda saygıyla karşılandığını ve takdir edildiğini sözlerine dahil etti.
Türkiye'ye F-16 satılması konusunun dışında iki ülke arasında olan siyasi, ekonomik ve savunma başlıklarının olumlu bir havada ele alındığını aktaran Ala, ikili ilişkilerde yaşanan sorunların çözümüne ilişkin yapıcı bir atmosfer gördüklerine özellikle değindi.
''Türkiye'deki sağduyulu ve sorun çözücü inisiyatifin bölgesinde ve dünyadaki etkilerini de görüyoruz''
F-16 meselesini ana gündemlerden biri olarak görüşmelerinde değerlendirdiklerini dile getiren Ala, ''Bu konuda çok olumlular. Türkiye'nin savunma sanayisinin güçlendirilmesinin aynı zamanda nasıl NATO'ya da destek olacağını, bölgesel ve küresel barışa ne kadar hızlı destek sunabileceğini onlarla paylaştık ve onlarda da hep olumlu bir tavır gördük.'' şeklinde konuştu.
Türkiye'nin artan önemini dünyanın gün geçtikçe daha çok fark ettiğini özellikle altını çizen Ala, ''Türkiye'deki sağduyulu ve sorun çözücü inisiyatifin bölgesinde ve dünyadaki etkilerini de görüyoruz, bunu sadece biz değil muhataplarımız da görüyor ve takdir ediyor.'' diye söyledi.
Ala, Türkiye'ye F-16 satışına olumsuz şekilde bir görüş ile karşılaşıp karşılaşmadıkları sorusuna ise, ''Hayır yoktu, şu açık olarak anlaşılmış: Ukrayna-Rusya savaşında yani bölgesel çatışmalarda ortaya çıkan dışsal eksi etkinin bütün Avrupa'yı kapsadığı bir dönemde, Türkiye'nin inisiyatif alabilirliğinin hayati önemi ortaya çıkmış.'' diye değerlendirdi.
Ala bunun yanı sıra, bu süreç içerisinde karşılaşabilecek muhtemel sorunların iki ülkedeki siyasi diplomatik kapasitelerinin kullanılması yoluyla aşılacağına inandığına değindi.
''Türkiye'nin ağırlığı artmış vaziyette''
Türkiye'nin boğazlarda uluslararası hukukun vurgulanması yönünde inisiyatifini saygılı bir şekilde karşılandığına vurgu yapan Ala, ''Hem uluslararası ilişkilerde bölgesel ve küresel barışı destekleyici sağlam inisiyatif hem de uluslararası hukuk zemininde bunu gerçekleştirme arzumuz ve kararlılığımız, Türkiye'nin ağırlığını artırmış durumda.'' dedi.
''Türkiye bölgesindeki bir denkleme girince sonuç değişiyor.'' şeklinde ifade eden Ala, bundan sonra Türkiye'nin yer almadığı bir denklemin olası bir sonuca ulaşma imkanı olmadığına dikkat çekmiştir.
Ala, Türkiye'nin İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği hakkındaki tutumunun son derece açık ve anlaşılır olduğuna işaret ederek, nu ülkelerin PKK terör unsurlarıyla olan ilişkilerini çok açık bir biçimde gözden geçirmeleri ve bunlara bir son vermelerini gerektiğini söyledi.
Bu ülkelerin güvenlik endişelerinin giderilmesi için NATO'ya girme yönünde istekleri olduğunu belirten Ala, ''Ama Türkiye'nin de yıllardır yaşadığı terör sorunu var ve bu terör sorununun bu ülkeler tarafından yeterince, Türkiye'nin arzu ettiği şekilde anlaşılmadığı ve yeterince ehemmiyet gösterilmediği kanaati de herkeste var ve bunun kanıtları da var.'' şeklinde ifadelerine yer verdi.
Efkan Ala, söz konusu sürecin henüz oldukça yeni olduğunu ve bundan sonraki süreç yönetiminin ne şekilde ilerleyeceğine bakılması gerektiğini dile getirdi.
İsveçli bir bakanın kısa bir süre önce PKK etkinliğine katıldığını hatırlatan Ala, ''Biz bekliyoruz ki bu ülkelerin güvenlik endişelerini ciddiye aldığımız kadar onlar da bizim güvenlik endişelerimizi ciddiye alsınlar, biz de onları ciddiye alalım.'' şeklinde değerlendirmede bulundu.