Türk edebiyatında Anadolu şiirleri ile ön plana çıkan Ahmet Arif, Leyla Erbil'e yazdığı mektuplarıyla insanların içini ısıtıyor. Peki, Leyla Erbil Ahmed Arif'i neden sevmedi?
Cumhuriyet dönemi edebiyatının önde gelen şairi Ahmet Arif, toplumsal gerçekçi olması ile tanınmaktaydı. Asıl adı Ahmet Hamdi Önal olan Ahmet Arif, şair ve gazeteci kimliği ile tanınmaktaydı. 31 yıl önce aramızdan ayrılan Ahmet Arif, yazmış olduğu eserleriyle Türk edebiyatına yön vermiş şairlerimiz arasında yerini almıştır. Ahmet Arif, yayınlanan eserleri ile 1950 kuşağı olarak adlandırılan dönemin yazar ve şairlerini etkilemiştir.
HAYATI
23 Nisan 1927 yılında Diyarbakır’da 8 kardeşin en küçüğü olarak doğan Ahmet Arif, ilkokul ortaokul eğitimini Diyarbakır’da almıştır. Ahmet Arif lise eğitimi sırasında şiirler yazmaya başlamıştır. Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Felsefe Bölümü’nde eğitim alırken şiirler yazmaya devam eden Arif'in ilk şiirleri de bu yıllarda yayınlamıştır. Kendine has tarzı ile yazdığı şiirleri Seçme Demeti Şiirler dergisinde yayınlanır. Üniversite döneminde siyasi görüş ve eylemlerinden dolayı iki defa tutuklanır ve bundan dolayı üniversite öğrenimini tamamlayamaz.
AHMET ARİF ŞİİRLERİ BESTELERİ
1960’lı yıllarda Fikret Otyam röportajlarına Ahmet Arif’in şiirlerinde parçalar eklemesiyle ünü yayılmıştır. Ahmet Arif kendine has lirizm ve hayal gücüyle yazdığı ilk şiir kitabı olan ‘Hasretinden Prangalar Eskittim 1968 yılında yayınlanır. Dönemin en çok satan kitapları arasında yerini alır. Cem karaca ve Ahmet Kaya gibi birçok sanatçı tarafından bestelenen şiirleri de vardır. Doğduğu ve büyüdüğü bölge olan Güneydoğu Anadolu insanını şiirlerine aktaran Ahmet Arif bu yönünden dolayı da halk arasında sevilen bir kişi olmuştur.
AHMED ARİF LEYLA ERBİL MEKTUPLARI
Ahmed Arif uzun yıllar Leyla Erbil'e aşk mektupları yazmış, Leyla Erbil bu durumda arkadaş olarak kalacağını belli etmişti. İşte mektuplardan bir tanesi:
Leylâ, Canım,
Kayb, berbat ve sessizim... Sessiz ve dolu: Allahtan ki sen varsın. Yoksa halim korkunçtu.
Burası bir köy! Yakınlarımın bütün ısrar ve gayretine rağmen, hemen anneme gideceğim. Pazartesiye trendeyim. Eve gidince senin mektubunu bulmalıyım. Anneme ilk sorum o olacak zaten.
Sen nasılsın ömrüm? Son telefonda canını sıktım mı? Ben artık annenden korkmuyorum. Aksine onu, kendi annemmiş gibi seviyorum. Buna ne dersin?
Hınca hınç mısra doluyum. Kara ve yeşil fon, hepsinde hâkim. Biraz kendime geleyim, mendillerine, bluzlarına, yastığına mısralar serpeyim. Ha?
Fotoğrafındaki “halbuki...”yi hâlâ anlayabilmiş değilim. Anlatır mısın?
Bütün bunlar, beyhude biliyorum. Şaheser olan, benim uçakla oraya gelebilmemdir. Allah kahretsin, bu hastalık, bu rezaletler ve bu aile mecburiyetleri... Ne yapsam?
Gözlerinden öperim canım. En çok da burnundan. Gülme, ciddi söylüyorum.
Yarı parçan
ŞİİR ÖZELLİKLERİ
Divan şiiri ve Halk şiirinin kendisini beslediğini söyleyen Arif, Anadolu insanını her zaman ön planda tutmuştur. Halk şiirinden beslenen eserlerinde dilde yaratılan imgelerle algılanmayı amaçlamıştır. Ahmet Arif şiirlerinde ayrıntıları ön plana çıkar böylelikle insanın özünü yakalayarak sanatını evrenselleştirir. Toplumsal gerçekçi şairlerimiz arasında yerinde alan Ahmet Arif bu kuşağın son şairlerinden biridir. Ahmet Arif, 2 Haziran 1991 tarihinde kalp krizi sonucu Ankara’da vefat etmiştir.
AHMED ARİF SÖZLERİ
Ahmet Arif’in ‘Anadolu’ şiirinden birkaç dize;
Dayan kitap ile
Dayan şiir ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile.
Dayan rüsva etme beni.