Adana'ya kuş fotoğrafı çekmek için giden yardımsever Emin Yoğurtcuoğlu, sahilde dolaşırken kıyıda bir vatozun olduğunu fark etti. Üzerine biraz su dökünce yaşam belirtisi gösteren vatozun canlı olduğunu gören adam, vatozu tekrardan denize bırakıp hayata döndürdü.
Ardından görüntüleri uzman kişilere gösteren Emin Yoğurtcuoğlu, vatozun cinsinin nesli tehlike altında olan mandabaş vatoz olduğunu öğrendi. Yoğurtcuoğlu, ‘Birden karşımıza hiç beklenmedik bir misafir çıktı. Kıyıda kanat çırpma hareketi gördüm ve bir baktım ki vatoz. Doğu Atlantik kıyılarında ve Afrika’nın batısında, Akdeniz’de görülen çok nadir olan bir türmüş. Bizim ülkemizde senede 15-20 tane görülen bir türmüş. Biz bu hayvanı kıyıda can çekişirken görünce ilk başta ne yapmam gerektiğini bilemedim. Hakim olmadığım bir konuda vatoza çıplak elle dokunmak istemedim. Elime çizme geçirip onu denize bıraktım. Çünkü üzerine biraz su döktüğümüzde yaşam belirtisi veriyordu’ diye konuştu.
Vatozu bulduğu yerin yakınında kaçak balık avcılarının olduğunu da öne süren Yoğurtcuoğlu, ‘Biz orada vatozu hayata döndürmeye çalışırken etrafımızda kaçak balık avlayanlar vardı. Bu olayı da uzman arkadaşlarıma anlattığımda, onların vatozu ağlarına takıldığı için kıyıya atıp ölüme terk ettiğini söyledi. Bu benim için yıkıcı bir şey oldu. O sırada hatta o balıkçılardan biri yanımıza gelip gülmüştü’ ifadelerini kullandı.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Cem Dalyan ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada mandabaş vatozun subtropik bir tür olduğunu bildirerek, ‘Bu tür pasifik hariç dünyanın sıcak denizlerinde bulunan bir vatoz türü. Daha çok Doğu Atlantik’te ve Akdeniz’de yayılım gösteren bir subtropik türdür. Boyu 2 metreye kadar uzayabilir. Bütün Akdeniz’de görülen bir tür ve Türkiye sularında ise en fazla İskenderun Körfezi ve civarındaki kıyılarda görülüyor’ dedi. Mandabaş vatozların yengeç, midye ve ufak balıklarla beslendiğini belirten Dalyan, daha sonra şunları söyledi:
‘Büyüklüğü dolayısıyla balıkçı ağlarına kolay takılan ve bu yüzden balıkçılık baskısının popülasyonuna zarar verdiği bilinen bir kıkırdaklı balıktır. Hemen hemen bütün kıkırdaklı balıkların dünyada nesli tehlike altında olan balıklardır. Koruma statüsü henüz üst basamaklarda olmasa da bu tür kesinlikle korunması gereken denizlerimizin değerlerinden bir tanesidir. Bölge balıkçıları bu türü sağ salim tekrar denize kavuşturmakla yükümlüler.’