İnsanın dünyaya geldiğinde ilk karşılaştığı gıdanın süt olduğunu söyleyen Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Nevzat Artık, "Bu insan yaşamı için çok önemli.
GÜNDE BİR BARDAK YETER
Daha sonrasında ise hep bir yanlış ifade var, 'Sütü hep çocuklar içer.' Hayır. Süt, 7'den 77'ye herkesin tüketmesi gereken önemli bir gıda maddesidir. Ölçü verecek olursak günde bir büyük bardak, yani 250-300 mililitre tüketilmesi çok önemlidir" diye konuştu.
Prof.Dr. Nevzat Artık, dünyada süt tüketimlerinin içme sütü üzerinden değerlendirildiğini ve Türkiye'de 2008'de kişi başı 26 kilogram süt tüketimi olduğunu, bu oranın şu anda 41 kilo 500 grama yükseldiğini kaydetti.
TÜRK İNSANI SEVİYOR
Türk insanının süt ürünlerini yoğun şekilde tükettiğine işaret eden Artık, "Ürettiğimiz sütü nüfusa bölersek yıllık kişi başı 270 kilogram süt ve süt mamulü tüketiyoruz.
Bu oranların başında 41,5 kilogram ile süt, 18 kilogram ile peynir ve 40 kilogramlık tüketimle ayran geliyor ve total olarak 270 kilogram süt ve süt mamulü tüketiyoruz. Bu da insanımızın süt ve süt mamulüne gösterdiği değeri gösteriyor" bilgisini verdi.
AÇIK SÜTE DİKKAT!
Nevzat Artık, zaman zaman medyada yer alan sütle ilgili tartışmalara da değinerek "açık süt" diye tabir edilen gıdanın sokaklarda kamyon arkalarında satılan ürün olduğunu söyledi.
7 İLA 12 SANİYE SÜRÜYOR
Sütün çok hızlı bozulduğunu ve bunun önüne geçmek için çeşitli tedbirlerin alındığını anlatan Artık, "Son zamanlarda bu tip satılan sütler nedeniyle insanlar brusella hastalığına yakalanmaktadır.
Kapalı süt dediğimiz ambalajlı sütlerde, pastörizasyon ve yüksek sıcaklık uygulaması oluyor. Pastörizasyon da 72 derece yani tüberküloz mikrobunun ölmesi için 7 ila 12 saniyede yapılıyor" diye konuştu.
Prof.Dr. Artık, "Süt bozulmadan gıda güvenliği riskleri taşımadan tüketicilere sunmak için bir işlem zinciri gerek. Buradaki en ufak bir hata tüketicinin zehirlenmesine neden olur" ifadelerini kullandı.
SOKAK SÜTÜYLE AYNI DEĞİL
Nevzat Artık, sokak sütlerinin dışında bir de hastalıktan ari işletmelerden alınan ve pastörize edilen sütlerin olduğunu aktararak bu ürünlerin soğuk zincirle işletmelere geldiğini söyledi.
Burada da yapılacak en küçük hatanın ürünü bozup olumsuzluklara yol açabileceğini dile getiren Artık, vatandaşların açık sütle hastalıktan ari işletmelerden gelen sütün birbirine karıştırmaması gerektiğini vurgulayarak konuşmasını şöyle tamamladı:
KAYNATMAK BİLE YETMİYOR
"Son zamanlarda hastalıktan ari süt de sokak sütü olarak adlandırılıyor. Bu doğru değildir. Hastalıktan ari süt işletmesinden alınan sütlerde bile soğuk zincirde problem varsa sorun çıkar.
Açık sütlerde zaten öyle şeyler çıkıyor ki... Şöyle söyleyeyim normalde mililitrede 100-200 bin mikroorganizma çıkması gerekirken açık sütlerde bazen mililitrede 5 milyon organizma oluyor.
Yani içerisinde uygun olmayan mikroorganizmalar da var. Bazıları 'Efendim kaynatılıyor, kaynatılınca geçer' diyor. Bazı organizmalar kaynatılınca da elemine edilemez."