ABD'den TCMB'nin faiz kararına sert tepki: “Bu bir başlangıç değil!”

Merkez Bankası'nın (TCMB) beklenmedik 500 baz puanlık faiz artış kararının ardından ABD merkezli dev finans kuruluşu Goldman Sachs ilk açıklamasını yaptı. Goldman Sachs, bu artışın enflasyondaki artış ve Türk Lirası'ndaki değer kaybına yönelik tek seferlik bir ayarlama olduğunu belirtti ve bunun bir faiz artırım döngüsünün başlangıcı olmadığını vurguladı.

22.03.2024-15:09 - (Son Güncelleme: 22.03.2024-15:09) ABD'den TCMB'nin faiz kararına sert tepki: “Bu bir başlangıç değil!”

TCMB'nin aldığı sürpriz karar, Türkiye'nin enflasyonla mücadelede sıkı bir politika izleyeceği ve finansal istikrarı sağlamak için adımlar atacağı yönündeki beklentileri artırdı. Ancak, Goldman Sachs'ın açıklamasıyla birlikte piyasalarda karmaşık bir görünüm oluştu. Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrasında ABD'li dev banka Goldman Sachs'ın yaptığı değerlendirmeler önemli bir yer tutuyor. Goldman Sachs, TCMB'nin gerçekleştirdiği 500 baz puanlık faiz artışının enflasyon ve para birimindeki değer kaybı beklentilerine yönelik tek seferlik bir adım olduğunu vurguladı. Bu açıklama, piyasalarda oluşan belirsizliği azaltmaya ve yatırımcılara bir bakıma rahatlatıcı bir mesaj verme amacını taşıyor.


TCMB’nin kararları dikkatle izlenecek

Goldman Sachs'ın ifadesine göre, TCMB'nin aldığı bu karar, fiyatlarda istikrarı sağlama ve ortodoks para politikasına geçiş konularında merkez bankasının güvenilirliğini artıracak. Bu da Türkiye'nin uluslararası finans piyasalarındaki imajını olumlu yönde etkileyebilir ve yabancı yatırımcıların ülkeye olan güvenini artırabilir.

Ancak, Goldman Sachs'ın ifadesinde belirttiği gibi, bu faiz artışı tek seferlik bir adım olarak değerlendirilmeli ve bir faiz artırım döngüsünün başlangıcı olarak algılanmamalıdır. Dolayısıyla, Türkiye'nin ekonomik ve finansal durumunu yakından takip eden uluslararası yatırımcılar, önümüzdeki dönemde TCMB'nin alacağı politika kararlarını ve ekonomik göstergeleri dikkatle izlemeye devam edecektir.

Goldman Sachs'ın açıklamasına göre, yıllık enflasyonun yılın ikinci yarısında keskin bir düşüşe geçerek yıl sonunda yüzde 33'e gerilemesi ve TCMB'nin üçüncü çeyrekten itibaren para politikasını gevşetmeye başlayarak 2024 sonunda yüzde 32.5'e ulaşmasını bekleniyor. Bu değerlendirme, enflasyonun gerileme sürecine gireceği ve Merkez Bankası'nın bu süreçte faiz indirimlerine yönelebileceği öngörüsünü içeriyor.

Ancak, bu beklentiye rağmen Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 500 baz puan artırarak yüzde 50'ye çıkardı. Bu karar, piyasalarda bir sürpriz olarak değerlendirildi ve özellikle faiz oranının beklentinin üzerinde artırılmasıyla dikkat çekti.


Para politikası duruşu sıkılaşacak mı?

PPK'nın aldığı bu kararla birlikte gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla "artı eksi 300 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine" karar verildiği de açıklandı. Daha önce bu marj 150 baz puandı. Bu da Merkez Bankası'nın likidite politikasında önemli bir değişiklik olduğunu gösteriyor.

Önceden ekonomistler, politika faizinin yüzde 45'te sabit bırakılacağını tahmin ediyorlardı. Ancak Kurul, önceki toplantısında faiz oranını yüzde 45 düzeyinde sabit bırakmıştı. Bu nedenle, TCMB'nin aldığı bu sürpriz faiz kararı piyasalarda ve ekonomi çevrelerinde geniş bir yankı uyandırdı.

Merkez Bankası, enflasyonun beklenenden yüksek seyrettiğine ve yurt içi talebin dirençli bir şekilde devam ettiğine dikkat çekti. Bankanın yaptığı açıklamada, "Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır" ifadesine yer verildi. Bu açıklama, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadele konusundaki kararlılığını vurguluyor. Banka, enflasyonun kontrol altına alınması ve fiyat istikrarının sağlanması için gerekli adımları atmaya hazır olduğunu belirtiyor. Enflasyondaki artışın kalıcı ve belirgin olduğu durumlarda ise para politikasının daha da sıkılaştırılacağının altı çiziliyor.

Bu ifade, Merkez Bankası'nın enflasyonla mücadelede kararlı bir duruş sergilemeye devam edeceğini ve gerektiğinde sıkı para politikası önlemlerini uygulamaya hazır olduğunu gösteriyor. Bu da piyasalar ve ekonomi aktörleri için önemli bir sinyal olarak değerlendirilebilir.


YORUM YAZ..
Modal