ABD’nin Vermont eyaletinde Filistin’e destek amaçlı kefiye taktıkları ve kendi aralarında arapça konuştukları için saldırıya uğrayan, üç arkadaştan biri olan Hisham Awartani, tekerlekli sandalyeye mahkum olduğu öğrenildi. Filistin asıllı gencin ailesi, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Filistin'e aşık oldum"
AA’dan ulaşılan bilgilere göre Anne Price, Harvard Üniversitesi Antropoloji Bölümü'nde eğitim görürken araştırma yapmak için Batı Şeria'daki Birzeit Üniversitesine gittiğini ve eşiyle Batı Şeria’da 1991 yılında tanıştıklarını anlattı. "Filistin'e aşık oldum" diyen Price, Awartani ile evliliklerine her iki ailenin de karşı çıktığını, ikna etmenin yaklaşık 7 yıl sürdüğünü dile getirdi.
Hisham'ın eğitim hayatı!
Price, oğulları Hisham 2 yaşındayken 2004'te Ramallah'a döndüklerini, Hisham'ın tüm eğitimini "Quaker" adlı okulda (Hristiyan mezheplerden memnun olmayanlara karşı ortaya çıkmış bir mezheptir) tamamladığını ve daha sonra Providence'taki ABD'nin önde gelen üniversitelerinden Brown Üniversitesine kabul aldığını söyledi. Hisham'ın özellikle matematiğe büyük ilgi duyduğunu, matematik felsefesiyle arkeoloji alanında çift dal yaptığını belirten Price, oğlunun şu an 3. sınıfta olduğunu belirtti.
Oğlumun vurulduğu haberini kardeşimden aldım!
Kasım ayında anneannesini ziyaret etmek için Burlington'a giden ve iki arkadaşıyla sokakta yürürken vurulan Hisham'ın haberini Ramallah'ta (Kudüs’ün 10 km kuzeyinde bulunan bir şehir) gece yarısı kardeşinden gelen telefonla aldığını belirten Price, "Şoka girdim. İlk etapta şokun etkisiyle sakin kaldım ve diğer vurulan iki çocuk için çok büyük suçluluk duydum. Bu çocuklar benim annemi ziyaret ediyordu. Hisham'ın ilk 24 saati çok kritikti. Önemli tıbbi kararlar alınması gerekiyordu ancak biz çok uzaktaydık. Haberi cumartesi gecesi aldık, Amerika'ya ancak çarşamba günü gelebildik" şeklinde duygu paylaşımında bulundu.
Hayatına devam etmeye çalışıyor!
İsrail'in kısıtlamaları nedeniyle ABD'ye varışlarının geciktiğini, eşinin Amerikan vatandaşı olmasına rağmen 7 Ekim'in ardından Filistin asıllı ABD vatandaşlarına da kısıtlamalar getirildiğine dikkati çeken Price, önce Ürdün'e gitmek zorunda kaldıklarını belirtti. Uğradığı saldırı sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum olan oğullarının hastanedeki tedavisinin ardından okuluna döndüğünü ve derslerine devam ettiğini belirten Price, Hisham'ın her gün 2 saat fizik tedavi gördüğünü anlatarak sözlerine şu şekilde devam etti: "Hisham, eski dünyasında yeni perspektifiyle kendisini tekrar konumlandırmaya çalışıyor. Geçen gün ilk kez derse gitti, kaldırımlar nedeniyle bu, 15 dakika sürdü ama üniversite çok yardımcı oldu. Tüm derslerini giriş katına aldı. Çok kolay bir süreç değil ama Hisham pratiğe odaklanan bir çocuk. Oturup haline yakınıp üzülmek yerine hayatına devam etmeye çalışıyor."
‘‘Oğlum kendisine değil Gazze’ye odaklanılmasını istiyor!’’
Oğluyla her zaman gurur duyduğunun altını çizen Price, "Hisham, konuyla ilgili sadece Filistin'deki genel duruma dikkat çekmek için konuştu. Oğlum kendisine değil Gazze'ye odaklanılmasını istedi. Hisham, bir noktada vurulacağını ancak bunun Amerika'da değil Filistin'de olacağını düşündüğünü söylüyor. Daha önce Batı Şeria'da protestoya katıldığında dizinden vurulmuştu. İsrail ordusu, genellikle felç etmek ya da sakat bırakmak için dizleri hedef alır’’ ifadelerine yer verdi.
Etnik temizlik yapılıyor!
Gazze'deki saldırılara ilişkin hissettiklerini açıklayan Price, "Her günümü orada olan bitenin gölgesinde ve hiç bitmeyen bir suçluluk duygusuyla geçiriyorum. Her su içtiğimde, her sıcak yatağıma girdiğimde bir suçluluk duygusu, bunun ne kadar adil olmadığı duygusu kaplıyor içimi… İsrail hükümeti ve ordusunun temel amacı Gazze ve Batı Şeria'da etnik temizlik yapmaya çalışıyorlar" dedi.
‘‘Filistin halkı evlerine ve şehirlerine geri dönebilmeli!’’
Uluslararası toplumun daha fazla baskı uygulaması gerektiğinin altını çizen Price, İsrail'in ihlallerinin özellikle ABD ve İngiltere gibi ülkelerin desteğiyle cezasız kaldığını dile getirerek, Filistin halkının evlerine ve şehirlerine geri dönme hakkından vazgeçilmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Gazze, Filistin'in mükemmel bir parçası ve olmaya devam edecek" açıklamasında bulundu.
‘‘Olayları arkadaşlarımızdan öğreniyoruz’’
Gazze’deki soykırım ve oğluyla birlikte iki arkadaşının saldırıya uğramasına ilişkin açıklamalarda bulunan Baba Awartani de Ramallah'ta olayları televizyon ya da gazetelerden takip etmediklerine dikkati çekerek, "Kişisel olarak tanıdığımız arkadaşlarımız yaşadıklarını anlatıyor. Anlattıklarını dinlediğimde söyleyecek söz bulamıyorum. Gazze'den bir saat uzaktayım, başımın üstünde bir çatı var, yiyecek yemeğim var. Bu kadar yakın olmamıza rağmen onlar, komple izole edilmiş durumda’’ şeklinde konuştu.
Dünya sadece seyrediyor!
Arkadaşlarıyla görüşmelerinde dinledikleri hikayelerin soykırım gerçekleştirildiğini belirten Awartani, şöyle devam etti: "İnsanları zorla evlerinden çıkarıyorlar. Arkadaşımın yaşlı bir annesi ve engelli bir eşi var. 'Evden ayrılın!' demişler. Önce evden ayrılmamak için direnmişler, sonra evden çıkarken keskin nişancı ikisini de vurmuş. Kadınları vuruyorlar. Filistinlileri korkutmak için ve 'Bakın, Yahudilere zarar verirseniz sonunuz böyle olur.' mesajı vermek için bunu yapıyorlar. Öldürmeleri için yeşil ışık yakıldı, dünya sadece seyrediyor. O yüzden çok daha fazla insanı öldürecekler."
"İsrail, her bir Filistinlinin acı çektiğinden emin olmak istiyor"
Tüm insanlığın artık çok yorulduğunu söyleyen Awartini, " Barış için dua ediyoruz. Kimse acıyı sevmez. İki tarafın da kanının akmasını istemiyoruz. Batı Şeria'da da Gazze'yle karşılaştırılmayacak düzeyde olsa da gerginlik artmış durumda. Bu, toplu cezalandırmanın bir parçası. Nerede olursa olsun her bir Filistinlinin acı çektiğinden emin olmak istiyorlar. (7 Ekim'in ardından) Batı Şeria'da ilk yaptıkları tüm bölgelerin birbiriyle bağlantısını koparmak oldu. Yeni kurallar getirildi, bu nedenle bir yerden başka bir yere gitmeye çalışmak çok tehlikeli hale geldi. Yerleşimciler doğrudan silahlarıyla sivilleri öldürüyorlar. Hiçbir sınır tanımıyorlar’’ bilgilendirmesinde bulundu.