Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) beş daimi üyesi ülkenin sorumsuzca kullandıkları veto yetkisinde değişiklik yapılmasını gündeme aldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BMGK yapısına ve bu duruma ilişkin 'Dünya 5’ten büyüktür' eleştirisi sık sık gündemde yer alırken, Lihtenştayn’ın sunduğu ve ABD’nin desteklediği bir tasarı doğrultusunda, BMGK’nın beş daimi üyesinin veto kullanımlarını gerekçelendirmesini şart koşan bir taslak hazırlandı.
Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinin veto yetkilerinin kullanımını azaltmayı amaçlayan tasarı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi sonrası gündeme getirildi. ABD başta olmak üzere 50 ülkenin desteklediği tasarı ile ilgili diğer 4 daimi üye (İngiltere, Fransa, Çin, Rusya) görüş beyan etmedi. Tasarıya göre, Güvenlik Konseyi’nde bulunan daimi üyelerden biri, oylamada veto kararı alması durumunda 10 iş günü içinde genel durumda kararını gerekçelendirmek ve açıklamak zorunda kalacak. Tasarıya, BMGK’ya daimi üye olmak isteyen Japonya ve Almanya da destek vermekte.
O zamanda Sovyetler en çok veto eden ülkeydi
BMGK’da karar alınması için yapılan bir oylamada, daimi üyelerden birinin veto etmesi halinde netice olumsuz sonuçlanıyor. Veto yüzünden felç olan, eyleme geçemeyen BMGK üyesi devletler, adeta pasifize oluyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1946’da kurulan BMGK’nın, o zamandan bu yana yapılan oylamaları Sovyetler Birliği (Rusya) 143 kez, ABD 86 kez, İngiltere 30 kez, Çin ve Fransa 18’er kez veto etti ve düşürdü.
Konuya dair ABD’nin BM büyükelçisi Linda Thomas-Greenfield, yaptığı açıklamada, 'Rusya’nın son yirmi yılda veto imtiyazını kötüye kullanma konusundaki utanç verici modelinden özellikle endişe duyuyoruz' sözleriyle tasarıyı gerekçelendirdi.