Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in ofisinden yapılan açıklamalarda, Myanmar'da 1 yıl önce yapılan darbenin halka yıkıcı etkilerinin bulunduğu, 1 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu, ekonominin krize girdiği ve demokratik kazanımların kaybedildiği söylendi.
AB ve açıklamaya imza atan 9 ülke, uluslararası camiadan Myanmar ordusu ve temsilcilerine silah ve malzeme satışlarını durdurması, ayrıca teknik desteği kesmesi çağrısında bulundu.
TÜM TARAFLAR İÇİN YAPICI DİYALOG ÇAĞRISI
Myanmar ordusuna şiddeti durdurma ve krizin çözümü için tüm taraflarla yapıcı diyalog çağrısı yapılan açıklamada, ordudan olağanüstü hali bitirmesi, insani yardımın girişine izin vermesi, gözaltına alınanları serbest bırakması ve demokratik sürece dönmesi istendi.
Myanmar'daki askeri rejimin Arakanlı Müslümanlar ile diğer etnik ve dini azınlıklara yönelik insan hakları ihlallerinin kınandığı açıklamada, darbeden bu yana 400 bin kişinin daha evlerini terk etmek zorunda kaldığı, ülkedeki insani durumdan büyük endişe duyulduğu söylendi.
Yapılan açıklamada, Güneydoğu Asya Uluslar Birliğinin (ASEAN) çözüm çabalarına destek verildiği belirtilerek, Myanmar ordusundan ASEAN ile çalışması istendi.
BİR YILLIĞINA OLAĞANÜSTÜ HAL İLAN ETMİŞTİ
İddialara göre, Myanmar ordusu 2020'deki genel seçimlerinde hile yaptığı düşünülüyordu. Bunun üzerine ülkede siyasi gerilim yaşandı. Sonrasında ise 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin eski fiili lideri olan Suu Çii başta olmak üzere birçok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
BM'ye göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalan ve Bangladeş'e sığınan 700 binden fazla mülteci bulunuyor. Kamplardaki mültecilerin yarısını ise çocuklar oluşturuyor.
Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle Arakan'da yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı. BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti 'etnik temizlik' veya 'soykırım' olarak nitelendiriliyor.