Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisiyle yakınlığı olan Konrad Adenauer Vakfı’nın, her yıl düzenlediği geleneksel “Avrupa Konuşması” etkinliğinde ağırladığı von der Leyen, 1 Aralık’ta üstlenmeye hazırlandığı yeni görevine ilişkin vizyonunu ve hedeflerini açıkladı.
Açılış konuşmasını Başbakan Angela Merkel’in yaptığı toplantıda AB’nin yeni başkanının, sözlerine NATO ittifakının önemine vurgu yaparak başlaması dikkat çekti.
Von der Leyen, Avrupa tarihinin NATO’suz anlatılamayacağını söylerken, Berlin Duvarı’nın yıkılmasında, Almanya’nın birleşmesinde, AB’nin genişlemesinde, bir dönem düşman olan ülkelerin, Doğu Bloku’nun eski üyelerinin artık AB içerisinde yer almasında, bu ittifakın kilit rol oynadığına vurgu yaptı.
“SAHİP OLDUKLARIMIZ PAHA BİÇİLMEZ”
Von der Leyen, Avrupa’nın Brexit, güçlenen popülizm, Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşları ve birliği çevreleyen bölgelerdeki istikrarsızlık nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu söylemekle birlikte ümitsizliğe, yılgınlığa gerek olmadığını kaydetti.
“Biz birlik olduğumuzda güçlüyüz” diyen von der Leyen, "Belki Avrupa nüfusu yaşlanıyor ve azalıyor olabilir. Ancak bizler hukuk devleti, özgürlük, demokrasiye sahibiz, çok çeşitli gelecek planları yapabilme fırsatları sunabiliyoruz. Bunlar paha biçilmez. Rusya ve Çin’deki gençler bunlara sahip değil” dedi.
“AVRUPA KENDİ KASLARINI GELİŞTİRMELİ”
Ancak von der Leyen, yumuşak güç olmanın yeterli olmadığını, günümüz dünyasında iddia sahibi olmak ve Avrupa’nın çıkarlarını korumak için AB’nin daha sert tutumlar takınmak zorunda olduğunu söylerken, birliğin askeri yetkinliğinin de güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
“Avrupa gücün dilin kullanmayı öğrenmek zorunda” diyen AB Komisyonu’nun yeni başkanı, “güvenlik politikaları alanında Avrupa’nın kendi kaslarını geliştirmek zorunda olduğuna' da vurgu yaptı.
ÇİN, RUSYA, TÜRKİYE VE SUUDİ ARABİSTAN UYARISI
Von der Leyen, AB’nin genişleme sürecine ilişkin de dikkat çekici mesajlar verdi. “Stratejik genişlemeden” söz eden AB’nin yeni başkanı, “Batı Balkanların üyelik perspektifine sahip olması bizim çıkarımızadır. Aynı kıtayı, aynı tarihi, aynı kültürü paylaşıyoruz ve aynı zorluklarla karşı karşıyayız” dedi.
Kuzey Makedonya ve Arnavutluk ile üyelik müzakerelerinin başlatılması gerektiğini, her iki ülkenin kendilerinden beklenen zorlu koşulları yerine getirdiklerini söyleyen von der Leyen, “Eğer biz Avrupalılar, Batı Balkan ülkelerine bir perspektif vermezsek, Çin, Rusya, Türkiye ya da Suudi Arabistan gibi başka ülkeler bu boşluğu doldurmaya çalışacaktır” diye konuştu.
AB’nin çıkarlarını korumak için mevcut gücünü de daha etkin bir şekilde kullanması gerektiğini aktaran Ursula von der Leyen, bu argümanını Çin ile ticari ilişkileri örnek göstererek anlattı.
Çin’in Avrupa’nın önemli bir ticari ortağı olduğunu söyleyen von der Leyen, “Ancak aynı zamanda AB de Pekin’in en önemli ticari ortağı. Kimle ticaret yapıyorsak, bunun hangi koşullarda gerçekleşeceğine etkide bulunabiliriz” dedi.
Yabancı şirketlerin, AB’nin ihalelerine katılmalarına sevindiklerini söyleyen komisyon başkanı, “Ancak bu şirketlerin, çalışma koşulları ve çevre yönetmelikleri gibi standartlarımıza uyum göstermelerine daha güçlü bir şekilde dikkat edeceğiz” görüşünü kaydetti.
İKLİM HEDEFİ
“Gelecek nesiller dönüp bizlerin geleceği şekillendirme cesaretini gösterip göstermeyeceğimize bakacak” diyen von der Leyen, Avrupa’nın atacağı adımlarla iklimin korunmasına liderlik edebileceğini de sözlerine ekledi.
Son Dakika Dünya Haberleri için aşağı kaydırın.