Fenerbahçe armasının geçmişi nedir? Galatasaray armasının geçmişi nedir? Beşiktaş armasının geçmişi nedir?
Türkiye'de üç büyükler olarak isimlendirilen spor kulüpleri, Türkiye'nin en köklü spor kulüpleri olan Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ı belirtmektedir. Üç büyükler ismi ile anılan takımların üçü de İstanbul merkezlidir. Genellikle lig şampiyonluğu favorileri olan bu üç takım tarih boyunca da sürekli bir mücadele içerisindedir. Süper Lig'de şuana dek yaşanmış 61 sezon içerisinde 54 kez şampiyon olan takımlar bu üçlünün içerisindendir.
1959 yılından bu yana üç büyüklerin hiçbiri de alt lige düşmemiştir. Ligler içerisinde aldıkları en düşük sıralamalarsa Fenerbahçe'nin 10, Galatasaray ve Beşiktaş'ın ise 11'dir. Her spor kulübünün sahip olduğu gibi bu üç büyük takım da bir armaya sahiptir. 3 büyüklerin armasının anlamları da bulunmaktadır. Haberimizin detaylarında bu üç büyüklerin armalarının hikayesini okuyacaksınız.
FENERBAHÇE ARMASININ GEÇMİŞİ NEDİR?
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün armasının anlamı deniz feneridir. Fenerbahçe logosunun ilk renkleri sarı ve beyaz renklerinden oluşmaktadır ve süreçle birlikte değişerek bugünkü haline gelmiştir. Bu arma belli bir süre sonra yöneticilerce beğenilmemeye başlanmıştır. Söz konusu zamanlarda, Hikmet Bey inanılmaz bir çizim yeteneğine vakıftır. Yöneticiler ile anlaşma sağlanır ve bunun sonucunda Hikmet Bey'e bir arma çizdirilir. O gün çizilen amblem Fenerbahçe'nin halen kullanılan bugünkü amblemidir.
Hikmet Bey'in çizmiş olduğu 5 amblem ise sarı ve lacivert renklerinin daha çok kullanıldığı amblemlerdir. FB Spor Kulübü 1907 yazısının olduğu daire, temiz ve dürüstlüğü anlatır. Armada yer alan kırmız renk Türk bayrağını ve Fenerbahçe Spor Kulübü ile arasındaki ilişkiyi belirtir. Sarı renk ile diğer takımların Fenerbahçe Spor Kulübü'ne duymuş olduğu kıskançlık tasvir edilmiş, lacivert renk ile de asilliği ve yücelik kavramı kullanılmaya çalışılmıştır. Armanın ortasında bulunan palamut ile Fenerli olmanın getirmiş olduğu güç anlatılmak amaçlanmıştır. Kullanılan yeşil renk ile de başarıyı temsil etmek hedeflenmiştir.
Fener kelimesi Yunan dil ailesine dahil bir kelime olmak ile birlikte anlamı küçük lambadır. Sözlük karşılığı ise içerisinde bir ışık kaynağı olan aydınlatma maksadı ile kullanılan araç. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün adı da şu anda Fenerbahçe Mahallesi'nde olan deniz fenerinden gelmektedir. Söz konusu bu deniz feneri 1562 tarihinde kurulmuştur. Osmanlı kaynaklarında Bağçe-i Fener olarak yer alır. Fenerbahçe Spor Kulübü de bu mıntıkalar içerisinde kurulmuş olduğu için adı bu deniz fenerinden gelmiştir.
Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kurucuları arasında olan Nurizade Ziya Bey, Ayetullah Bey ve Necip Bey vardır. Ortaklar tarafından 3 Mayıs 1907'te kurulan Fenerbahçe Spor Kulübü kurulmuş olduğu günden itibaren büyük başarılara ulaşmıştır. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün kuruluşundaki en büyük amaç, gençlere hayat içerisindeki mücadeleye dair fikir verebilmek, gençlere beden ve fikir eğitimi sağlayabilmektir. Fenerbahçe Spor Kulübü bu misyonları temel alarak kurulmuş köklü bir Türk spor kulübüdür.
GALATASARAY ARMASININ GEÇMİŞİ NEDİR?
Galatasaray Spor Kulübü'nün ilk arması 333 Şevki Ege tarafından çizilmiştir. Kartal simgesi kullanılan arma, kartal adı benimsenmediğinden ötürü kabul görmemiştir. Cumhuriyetin ilan edildiği yıl içerisinde kongre düzenleyen Galatasaray Spor Kulübü, bu kongreleri 1919 tarihinden bu yana kesintisiz bir biçimde gerçekleştiriyordu. O dönemin gençleri de bu kongrelere büyük bir ilgi ile katılıyordu. Fakat söz konusu bu kongre tarihi bir kongre olarak gerçekleşecekti.
O güne kadar elde edilmiş başarıların hem kendi ülkesi içerisinde hem de dünyada büyük bir ilgi toplamasını isteyen Galatasaray Spor Kulübü, kendi için arzuladığı armaya bu kongre ile kavuşacaktı. Armanın ortaya çıkışı Ahmet Ayetullah isimli bir gencin kaleminden çıkışı ile olmuştu. Ahmet Ayetullah isimli bu genç bununla birlikte Galatasaraylı öğrencilerin sesi olabilme maksadıyla arkadaşı Şinasi ile de bir dergi çıkarmaktaydı.
Söz konusu bu dergi normal bir matbaa dergisi gibi olmamakla birlikte, tamamı el ile yazılan bir dergi idi. Tam anlamı ile el emeği olan bu derginin adı da Kara Kedi olarak kabul edilmişti. Bir dergi sayısı içerisinde Ahmet Ayetullah her zaman yaptığı gibi çok güzel bir çalışma çıkarmaya kararlı idi. Kendi zevkine göre yaptığı ve muhteşem dekoratif unsurlar ile kullandığı, okuyucuların dikkatini üzerine çeken bir figürü derginin kapağına yerleştirmişti. G ve S'yi karşılayan gayın ve sin harflerinin de birleşimi olan bu harfleri ahenkli bir tasarım ile bu figüre eklemişti.
Ahmet Ayetullah derginin adı da olan kara kedi simgesini unutmayarak figüre dikkat çeken bir estetiklik ile yerleştirmişti. Çizim hemen herkes tarafından büyük bir ilgi ile karşılanmış ve beğenilmişti. Nihayetinde bu figürün Galatasaray Spor Kulübü yöneticilerine gösterilmesi ile birlikte fikir birliğine varıldı ama kara kedi simgesi kullanılmadan. Daha sonrasında bu işe cesaret edemeyen Ahmet Ayetullah, Doktor Namık'ın konuşması ile bu işe girişebildi.
Ahmet Ayetullah'ın dergi için çizdiği figür Galatasaray Spor Kulübü'nün arması olması için bir kaç değişikliğin sonrasında ilk olarak 1925 tarihinde kurulan Galatasaray talebe sandığının mektup ve zarflarının üstünde kullanılmıştır. Daha sonra okul formalarına da işlenen arma, aynı dönem içerisinde hangi branşta olursa olsun sahada olan tüm Galatasaray Spor Kulübü oyuncularının formalarının üstünde yer almıştır.
BEŞİKTAŞ ARMASININ GEÇMİŞİ NEDİR?
Beşiktaş Kulübü'nün armasında, Beşiktaş'ın kuruluş tarihi simgelenmiştir. Arma üstünde bulunan ilk beyaz 1 sayısını, üç siyah çubuk 3 sayısını ve son olarak da ikinci beyaz çubuk ise 1 sayısını ifade eder. Armanın tamamı ise dokuz parçadan oluşmakla beraber bu dört rakamın yan yana gelmesi sonucunda 1319 tarihi belirir. Bu tarih ise hicri olarak Beşiktaş'ın kuruluş tarihine denk gelmektedir. Bu miladi olarak ise 1903 senesi olarak kabul edilmiştir.
Arma renginin siyah beyaz renkler ile gerçekleştirilmesinin belli bir nedeni vardır. Osmanlı İmparatorluğu Balkan Savaşı'ndan mağlubiyet ile ayrılmasından sonra birtakım balkan toprakları elden çıktı. Bu acı olay ülke içerisinde çok büyük bir hüzün durumu gerçekleştirdi. Özellikle mevut dönemin gençleri uzun bir süre boyunca bu acı durumu kabullenmekte de zorluk yaşadılar. Bu nedenden ötürü siyah ve beyaz renkleri kullanılarak üzüntü belirtilmiş ve kaybedilen balkan toprakları geri alınıncaya dek bu siyah beyaz renkler ile saha içerisinde olan mücadelelerine devam etme kararı vermişlerdir.