2024’te rekor sıcaklık yaşanacak: Kar yağmadan ‘kar kuraklığı’ geliyor!

Prof. Dr. Şermin Tağıl, 2024 yazının nasıl geçeceği konusunda dikkat çeken bir uyarıda bulundu. Ocak ayında bütün okyanusların 21,1 santigrat dereceyle ağustos rekorunu egale ettiğini belirten Tağıl, şu anda mevcut durum ve kış boyunca izlenen okyanus sıcaklıklarının, 2024 yazında rekor artışlara neden olabileceğini gösterdiğini ifade etti. Bu durum, önemli iklim değişiklikleri ve risklerin gündeme gelebileceği anlamına geliyor.

29.02.2024-16:30 - (Son Güncelleme: 29.02.2024-16:30) 2024’te rekor sıcaklık yaşanacak: Kar yağmadan ‘kar kuraklığı’ geliyor!

Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Uzmanı Prof. Dr. Şermin Tağıl, iklim değişikliğinin etkilerinin giderek arttığını ve günlük hayatta daha fazla hissedilmeye başlandığını belirtti. Deniz suyu sıcaklığının yaz aylarından beri ortalamanın altına düşmediğini ifade eden Tağıl, bu durumun 2024 yazında rekor sıcaklıkların yaşanabileceğine işaret ettiğini söyledi. İklim değişikliğiyle mücadele ve bu değişikliklere uyum sağlama konusunda toplumların bilinçlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Tağıl, çevre dostu politikaların ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının gerekliliğine dikkat çekerek şu açıklamada bulundu:

"Bu yıl deniz suyu sıcaklıkları ağustos ayında 21,1 santigrat dereceyle uzun dönemli rekor kırdı. Yazdan bu yana deniz yüzey suyu soğumadan her zaman ortalamanın üstünde seyretti. Geçen ocak ayında bütün okyanuslar 21,1 santigrat dereceyle ağustos rekorunu egale etti. Şubat ayında da deniz yüzeyi sıcaklıklarının yüksek seyrettiğini görüyoruz. Bu böyle giderse temmuz ve ağustos aylarında daha da yüksek deniz suyu sıcaklıklarıyla karşılaşacağız. Geçen yıl El Nino yılına girdik buna bağlı bir yüzey sıcaklık artışıydı. El Nino ocak ayıyla birlikte kesintiye uğradı, şimdi La Nina'ya doğru bir geçiş öngörüyor ama hala okyanus sularının neden ortalamanın üstünde seyrettiğini tam olarak söyleyemiyoruz."


Tağıl: “ 1,5 santigrat derece sıcaklık değerini aşma ihtimali yüksek gözüküyor”

Paris İklim Anlaşması'nın hedefinin küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmak olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Şermin Tağıl, mümkünse bu artışı 1,5 derecenin altında tutmanın amaçlandığını belirtti. Sıcaklıklardaki sadece 1 derecelik bir artışın bile büyük risklere neden olabileceğine dikkat çeken Tağıl, iklim değişikliğiyle mücadelede uluslararası işbirliği ve kararlılık gerektiğini ifade etti. Sürdürülebilir çevre politikalarının önemine vurgu yapan Tağıl, herkesin bu konuda sorumluluk alması gerektiğini söyledi.

Deniz yüzeyi sıcaklıklarının sınır değerine ulaşmak üzere olduğunu vurgulayan Tağıl, "Böyle giderse yazın hem deniz yüzeyi sıcaklıkları hem de kara sıcaklıkları Paris Anlaşması'yla öngörülen 1,5 santigrat derece sıcaklık değerini aşma ihtimali yüksek gözüküyor. Rekorlardan söz ediyoruz ama uzun süreli tahminlerde yanılma payı tabii ki ihtimal dahilinde. Şimdiki durum ve kış boyunca izlediğimiz okyanus sıcaklıkları bize 2024 yazında rekorlarla karşılaşabileceğimizi gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.


“Türkiye’de 2 yıldır kar kuraklığı yaşanıyor”

Sıcaklık artışının bitkiler üzerinde çok önemli etkiye sahip olduğunu ifade eden Tağıl, şunları kaydetti: "Bitkilerin soğuklama dediğimiz bir dönemi var. Yani belirli bir uyuma dönemi geçirmesi gerekiyor ama maalesef bu yıl ortalamanın üzerinde sıcaklıkları yaşamamız, bitkilerin bu soğuklama dönemini kesintiye uğrattı. Meyve ağaçlarının çiçek açtığını görüyoruz. Eğer mart ayında soğuklarla karşılaşmazsak olumsuz bir durum olmayabilir çünkü bu yıl yağış ortalamanın üzerinde gerçekleşti ama mart ayında soğukla karşılaşırsak bu da meyve üretiminin düşmesine neden olabilir."

Prof. Dr. Şermin Tağıl, Türkiye'de son 2 yıldır "kar kuraklığı" yaşandığına dikkat çekerek, bu durumun barajlardaki su seviyelerini olumsuz etkileyebileceğini ifade etti. Kar kuraklığının su kaynakları üzerindeki baskıyı artırabileceğini belirten Tağıl, bu durumun sürdürülebilir su yönetimi politikalarının önemini ortaya koyduğunu vurguladı. İklim değişikliğiyle mücadelede su kaynaklarının etkin ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesinin gerekliliğine dikkat çeken Tağıl, bu konuda alınacak önlemlerin önemine işaret etti.


YORUM YAZ..
Modal