FETÖ’nün yargı üzerinden giriştiği kalkışma 17-25 Aralık tarihinde atılan sinsice adımlar ile baş göstermeye başladı. Ardından MİT TIR’larının durdurulması geldi. Gezi kalkışması, 15 Temmuz darbe girişimi ile de devam etti.
HER ŞEY 17-25 ARALIKTA BAŞLAMIŞTI
SABAH gazetesinde yer alan habere göre Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ),haince planlamış olduğu kalkışma için ilk adım olarak kayıtlara geçen 17-25 Aralık 2013 darbe girişiminin üzerinden tam 8 yıl geçti. Yargı üzerinden AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef gösteren sözde "yolsuzluk" operasyonu ile başlamış olan bu sürecin, daha ilk saatlerde örgütün Türkiye'yi hedef haline getiren olaylar dizinin ilk fitili olduğu belli olmuştu. İhanet girişimlerinde seçilmiş olan iktidar hedef gösterilirken, 17-25 Aralık tarihli darbe girişimi, MİT TIR'larının durdurulması, Gezi kalkışması, 15 Temmuz darbe girişimi ve Halkbank davası aynı şebekenin haince planlı olarak atmış olduğu adımlar olarak kayıtlara geçti.
SÖZDE YOLSUZLUK KILIFIYLA
Türkiye'de yerel seçimlerin yapılmasına yaklaşık 3.5 ay vardı. 17 Aralık 2013 tarihinde FETÖ'nün İstanbul Adliyesi ve Emniyet Müdürlüğü'ndeki kadroları, siyasi operasyonların fitilini ateşlemiş oldu. Bu, FETÖ'nün açıkça hükümete karşı kalkışmış olduğu ilk darbe girişimi idi. Emniyet ve yargıdaki FETÖ ekibi, üç sene boyunca hukuk dışı yöntemlerle dinleyip izledikleri hükümet üyeleri ve çevreleri ile ilgili dosyalar hazırlamış, montaj kayıtlarla algı operasyonu yapmaya kalkışmıştı. ‘Reza Zarrab grubu’ ‘Fatih Belediyesi’ ve ‘TOKİ grubu’ olarak yürütmüş oldukları birbirinden ayrı soruşturma dosyalarını o sabah paket yaparak operasyon haline getirdiler. Gözaltına alınacakları tutuklayacak hâkimler bile daha önceden ayarlanmıştı. Sabahın çok erken saatlerinde başlanan operasyonlarda 4 bakan çocuğu da gözaltına alındı.Yapılmış olan operasyonun hemen ardından İstanbul Adliyesi'ndeki odasında gazetecileri bilgilendiren dönemin başsavcıvekili Zekeriya Öz, bakanları alma yetkileri olmadığını, sadece fezleke hazırlayıp Meclis'e gönderebileceklerini açıklayıp, çocukları üzerinden hükümetteki bakanların hedef alındığı ile ilgili mesajını veriyordu. Öz'ün talimatı ile soruşturmayı yürüten savcı Celal Kara ise 25 Ocak 2015 tarihinde Cumhuriyet gazetesinin o dönemki genel yayın yönetmeni Can Dündar'a bir röportaj verip ‘1 Numara Erdoğan'dı’ diyerek 17 Aralık operasyonlarının asıl amacının, Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek olduğunu itiraf edecekti. Kara ve Öz daha sonra Gürcistan sınır kapısından ikisi birlikte yurtdışına kaçtı. 17-25 Aralık yargı darbesinde 41 işadamına operasyon yapmayı planlayan FETÖ'yü engelleyen dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, 26 Aralık'ta kameraların karşısına geçip, operasyonların başsavcı olarak kendisinin bilgisi dışında ve hukuksuzca yapıldığını ifade etti. FETÖ'cü oldukları ortaya çıkan savcıları soruşturmadan alıp yerine yeni savcılar göreve getirlidi. Yakın tarihin en kritik dönemlerinde en kritik görevleri üstlenmiş olan Çolakkadı, 2016 yılından dan bu yana emeklilik günlerini yaşıyor.
TAMAMEN TEMİZLENMELİ
8'inci yıldönümünde FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe girişimlerini ve gelinen noktayı SABAH'a değerlendiren Çolakkadı, ‘Bu kadarını asla tahmin edemezdik. Bu geçen 8 yılda her sene, her ay bunun tahminimizden daha büyük bir örgüt olduğunu anladık’ dedi ve devam etti. ‘Bu örgüt o günlerde tahmin ettiğimizin çok fazlası, daha büyüğüymüş. Mutlaka dış güçlerden destek almıştır. Tek başına değildir. Öyleyse devlete, millete karşı cephe almış bir örgüte acınmaz. İyi tartmalı ama tamamen temizlemeli. Yoksa hiç belli olmaz yeniden filizlenir’ diyerek konuşmasını sonlandırdı.