ERÜ Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) ve İKUM aracılığıyla koronavirüs salgınına karşı üretilen aday aşının Faz 1 faaliyetleri sürüyor. Yerli aşı adayları arasında yaygın sisteme en yakın olan ve insan testleri devam eden aşının Faz 1 çerçevesindeki ilk doz yapılması 44 gönüllüye kasım ayı başında gerçekleştirildi. Kritik bir yan etkiye karşılaşılmayan ilk doz uygulamanın sonra 2.doz uygulama da 26 Kasım tarihinden bu yana gönüllülere yapılıyor. 14 Aralık tarihi itibariyle yerli aşıda Faz 1 faaliyeti sona erecek ve 15 Aralık tarihinden sonra da Faz 2 faaliyetlerine geçilecek. Faz 2 de 200 gönüllüye aşı uygulanması hedefleniyor. Bu çerçevede gönüllü müracaatları alınıyor.
İKUM Müdür Yardımcısı Ahmet İnal, Faz 1'de gönüllü kişilere aşı uygulanmasının 14 Aralık'ta dona ereceği anımsatarak, "Biz ondan sonra Faz 2 çalışmalarına başlayacağız. Faz 1 verilerine baktığımız zaman yerli aşımızın güvenli olduğunu görüyoruz. Faz 2’de bunun artık etkinliğini değerlendireceğiz. İnsanlarımızı artık aşıya karşı önyargıyı bırakıp aşılanmaları gerektiğini hatırlatmak istiyoruz. Çünkü biz Faz 2’de ne kadar çok insanı aşılayabilirsek, insanlarımızın bağışıklığını o kadar çok artırmış olacağız. Biz şu anda salgının pik seviyelerini görmeye başladık. Salgından da korunmanın en iyi yolu aşılanmak. Eğer insanları aşılayabilirsek bu korunma mümkün olacak. Ancak aşılayamazsak maalesef kayıplarımız artacak ve salgın büyüyecek" şeklinde konuştu.
İnal, uzun dönem bağışıklanmanın ne düzeyde olacağını bilmediklerine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
"Biz tahmini 6 ya da 8 ay olarak bekliyoruz. Eğer 6 ayda bir aşılanma gerekiyorsa bizim yıllık aşı ihtiyacımız 328 milyon doz. 328 milyon dozu sizin mutlaka kendinizin üretmesi gerekiyor. Bizim yerli aşımızın avantajı şu; aşı tamamen Türkiye’nin kendi imkanlarıyla yapıldı. Dolayısıyla yurt dışından gelen bir aşı değil. Yurt dışından gelen aşılarla ilgili insanlarımızın bir endişesi var. ‘Acaba aşıya bir şey mi katılıyor, bizim genetiğimizi etkileyecek bir şey mi konuluyor?' diye düşünüyorlar. Yerli aşıda endişeler yok, rahat olabilirler. Bu aşı her zaman uygulanabilecek. Kendi insanımızın güvenle kullanabileceği bir aşı. İçerisindeki maddeler bizim tamamen bildiğimiz, kontrol ettiğimiz ve güvenli olduğuna inandığımız aşılar. Zaten uygulamada bunları görüyoruz ve aşının etkinliğini de çıktığı zaman daha iyi göreceğiz. Aşı eğer piyasaya çıktığı zaman başarılı olursa sadece bizim insanlarımız için değil dünyadaki birçok insan için de fayda sağlayacak."
Faz 2 çerçevesinde şahıslara uygulanacak dozla ilgili konuşan İnal, "Biz Faz 2 aşamasında 200 civarı gönüllü almayı planlıyoruz. Faz 2 için şu anda 100’den fazla başvuru var. Zaman içinde bunun tamamlanacağını düşünüyoruz. O nedenle insanlarımız bir an önce başvursunlar ki aşımız hızlı bir şekilde Faz 2’yi tamamlasın. İnsanlarımız bu aşıdan kesinlikle korkmamalı. Ben insanlara hep şunu söylüyorum; boğularak ölmek mi, ya da aşı olmak mı? Burada tercih insanların. Aşı yaptırarak bu hastalığa karşı kendinizi koruyabilirsiniz. Böyle bir ölüm çok kötü. Dolayısıyla mutlaka aşı olmak gerekiyor. Şu anda maalesef pandemiden başka kurtuluş yolu yok" dedi.