Goldman Sachs ve Deloitte gibi önemli şirketlerin yayınladığı raporlara göre önümüzdeki 10 yıl boyunca 3 boyutlu görüntü dünyasının sınırlarını zorlayan bu teknolojileri daha da fazla duymaya devam edeceğiz. Hem de bugüne kadar hiç hayal etmediğimiz şekillerdir.
Nedir bu sanal ve arttırılmış gerçeklik?
Sanal Gerçeklik (Virtual Reality) kullanıcıyı dijital görüntülerden oluşan hayali bir dünya içerisine sokarken, Arttırılmış Gerçeklik (Augmented Reality) teknolojisi ise görünen fiziki dünyanın üzerine dijital içerik yerleştiriyor.
Sanal gerçeklikte kendinizi dış dünyadan tamamen soyutluyorsunuz. Bir sanal gerçeklik gözlüğünü taktığınızda artık tamamen başka bir zaman ve boyuttasınız. Yüzünüzü kaplayan gözlük etrafınızda olan biteni görmenizi engelliyor.
Arttırılmış gerçeklikte ise fiziki dünyanın üzerine sanal içerik yerleştiriliyor. Google Glass bunun bir örneğiydi. Ama beklenen ilgiyi -çeşitli sebeplerle – göremedi. Bir diğer örnek ise son zamanların en popüler uygulaması Pokemon Go.
Bir de her iki teknolojinin karışımı olan Mixed Reality var. Üstün teknoloji ürünü gözlükler yardımıyla fiziki dünyanın üzerine sanki gerçekmiş gibi sanal görüntüler yerleştirmek mümkün. Microsoft Hololens işte bu tip bir teknoloji sunuyor. Google’ın desteklediği Magic Leap adlı şirketin geliştirdiği bir cihaz sayesinde odanızın içinde Yıldız Savaşı karakterleriyle bir araya geliyorsunuz