Migren Hakkında Merak Edilen Her Şey

Migren nedir, migrenin belirtileri, semptomları nelerdir, migren tedavisi nasıl olur?

06.12.2016-11:26 - (Son Güncelleme: 17.05.2021-12:51)

Migrenin nedenleri nelerdir ?  Migren atakları nasıl başlar? Migren atakları neden başlar? Migreni tetikleyen faktörler nelerdir? Migren nasıl tedavi edilir?  Migren neden kadınlarda daha fazla görülür ? Migren ile ilgili tüm sorularınızın cevabı haberimizde..

Migren, çoğunlukla ataklar halinde gelen bir baş ağrısı tipidir. Ataklar 4 saatten 72 saate kadar değişen uzunluklarda olabilir. Kişi ataklar arasında kendini tamamiyle normal hisseder, ancak bir sonraki atağın endişesi içindedir. Eskiden "sadece bir baş ağrısı tipi" olarak görülen migren, artık başlı başına bir nörolojik hastalık olarak kabul edilmektedir.     

Migren ağrısı genellikle orta şiddette ya da şiddetlidir ve kişinin normal aktivitelerini engelleyebilir, hem migren yakınması olan kişinin hem de yakınlarının yaşam kalitesini bozabilir. Baş ağrısı zonklayıcı ya da nabızla birlikte atan şekilde hissedilebilir ve başın tek bir yanında yerleşebilir. Bulantı, kusma, ışığa veya sese karşı hassasiyet baş ağrısına eşlik edebilir.

Migren kadınlarda erkeklerden daha sık görülür; kadınlarda %18.6 ve erkeklerde %6.5 oranında görülmektedir. Yapılan çalışmalarda bir hekim tarafından tanı konulmamış olan migren hastası oranının kadın hastalarda %59'a, erkeklerde ise %70'e ulaştığı gözlenmektedir.

Birçok kişide ağrı ve diğer semptomlar o kadar şiddetlidir ki, sadece karanlık bir odada yatıp uyumak isterler. Bu da günlük yaşantıyı aksatır.

MİGRENİN NEDENLERİ

Migren; sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte genetik veya çevresel faktörlerinde rol oynadığı bilinmektedir. Atakların ortaya çıkmasında, serotonin de dahil olmak üzere beyin kimyasallarında yaşanan dengesizliklerin neden olduğu düşünülmektedir.

Migren atakları sırasında beyin zarlarında (meninks) ağrıyı ortaya çıkaran bazı kimyasallar salgılanır ve bu da migren ağrısının ortaya çıkamasına yol neden olur. Kalsitonin gen-ilişkili peptid (CGRP), migren ağrısında rol oynayan önemli kimyasal ileticilerden birisidir.

Migrenin neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Anne-babadan birinde migren varsa, çocukta da olma olasılığı %40'tır. Eğer her ikisinde de migren varsa, çocukta da %75 olasılıkla migren görülebilir.  

Birçok kadında adet kanamasından hemen önce östrojen hormonu düzeylerinin azalması migren ağrısına yol açabilir.

MİGRENİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER NELERDİR?

-Yiyecekler:

Eski peynir, çerez, çikolata, yoğurt, soğan, incir, karaciğer, kafeinli yiyecekler, monosodyum glutamat (MSG), tütsülenmiş (füme) ya da salamura balık/et, koruyucu madde olarak nitrat/nitrit eklenmiş gıdalar (sosisli sandviç, sucuk, salam) vs.

- İçecekler:

Kahve, çay, kafeinli meşrubatlar, diyet soda, alkollü içkiler (özelikle kırmızı şarap, bira, viski) vs.

- Katkı maddeleri

- İlaçlar

- Duyusal ve Duygusal Uyaranlar

Titreşen veya parlak ışıklar, kokular , endişe, aşırı üzülmek veya aşırı sevinmek, depresyon, aşırı heyecan, stresten veya baskıdan kurtulma

- Yaşam Tarzı Değişiklikleri

- Diğer

Adet dönemi, hava-mevsim değişiklikleri, deniz seviyesinden çok yukarıda bulunmak...

Bu tetikleyici faktörlere karşı duyarlı olan kişiler bu faktörlerden uzak durarak migrenin getirdiği kısıtlamalardan büyük ölçüde kurtulabilirler.

MİGRENİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Başlangıçta bir baş ağrısının migren mi, yoksa "sıradan" bir baş ağrısı mı olduğunu söylemek zor olabilir. Migren ataklarını diğer baş ağrılarından ayırabilen özellikleri şunlardır:

- Orta şiddette ya da şiddetli ağrı

- Bulantının eşlik etmesi

- Kusmanın eşlik etmesi

- Işığa ve sese duyarlılık

- Zonklayıcı, nabız gibi atan ağrı

- Ağrı asıl olarak tek taraflıdır

- Ağrı hareketle artar

Bazı kişilerde migren ağrısından önce 10-30 dakika sürebilen bir aura dönemi olur. Aura parlak ışık çakmaları, titrek, renkli zikzak çizgiler, kör noktalar ya da bir tarafta görme kaybı gibi görsel değişiklikleri içerebilir. Aura ayrıca kollar veya bacaklarda karıncalanma ya da uyuşmayı veya baş dönmesini de içerebilir.

Migren atakları genellikle 20 ila 30 yaş arasında başlar, fakat baş ağrısı atakları çocukluk ya da ergenlik döneminde yaşanabilir. Migren atağı dört aşamalı olabilir: prodrom, aura, baş ağrısı ve postdrom dönemleri. Her migren atağında tüm aşamalarla karşılaşılmayabilir.

Prodrom

Baş ağrısı başlamadan bir veya iki gün önce, hastalar yaklaşan migren atağı için uyarıcı küçük değişiklikleri fark edebilebilirler:

- Kabızlık

- Ruh hali değişiklikleri, karamsarlık, huzursuzluk

- Yeme İsteği

- Boyun tutulması

- Artan susuzluk ve idrara çıkma

- Sık esneme

Aura

Hastaların büyük kısmı aurasız ataklar yaşar. Auralı hastalarda ağrı öncesinde veya sonrasında nörolojik bozukluklar yaşanabilir. Auralı ataklarda hastalar; dokunma hislerinde güçsüzlük (duyusal), konuşma bozukluğu, görme bozuklukları, uyuşma veya karıncalanma gibi sorunlarla karşılaşabilirler.

Tedavi edilmeyen migren atakları kişiden kişiye değişiklik göstermesi ile birlikte, 4 ila 72 saat arasında sürebilir. Ataklar nadir olabildiği gibi ayda veya haftada birkaç defa da olabilir. Hasta migren atağı sırasında; kalp atışı şeklinde zonklama, mide bulantısı – kusma, ışık – ses ve hatta dokunmaya karşı aşırı hissiyat, bulanık görme, baş dönmesi ve bazı durumlarda baygınlık yaşayabilir.

Postdrome sonrasında (atak sonrası), hasta kendini bitkin, tükenmiş ve az da olsa rahatlamış hisseder. Hasta 24 saat içerisinde; güçsüzlük, baş dönmesi, huzursuzluk, ışık ve sese karşı hassasiyet yaşayabilir.

MİGRENİN TETİKLEYİCİLERİ

Migren ataklarını tetikleyebilen bir çok unsur vardır:

Kadınların yaşamış olduğu hormonal değişiklikler sebebiyle migren ataklarının ortaya çıkması kolaylaşır. Östrojen dalgalanmaları birçok kadının baş ağrılarını tetikleyebilir. Migren öyküsü olan kadınların, östrojen seviyesinde bir azalma yaşandığında adet öncesi ya da devamında baş ağrısı yaşayabilirler. Hamilelik veya menopoza girme dönemi migrenin ortaya çıkmasına neden olabileceği gibi, var olan migren ataklarının seyrini değiştirebilir. Oral kontraseptif (doğum kontrol hapları) ve hormon replasman (yerine koyma) tedavisi gibi hormon ilaçlar da migrenin seyrini kötüleştirebilir.

Bazı gıda maddeleri; eskimiş peynir, tuzlu ve işlenmiş gıdalar migreni tetikleyebilir. Birçok yiyecekte bulunan tatlandırıcı aspartam ve koruyucu monosodyum glutamatın, migreni tetikleyebildiği bilinir. Yemek düzeninin değişmesi örneğin; öğün atlamak ya da aşırı yemek de migren atağının ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

İçecekler; Alkol, özellikle şarap ve yüksek kafeinli içecekler migreni tetikleyebilir. Stres, migren ataklarında önemli bir rol oynar. İşte veya ev hayatında yaşanan stres sık migren ataklarının nedenlerinden olabilir.

Yüksek sesler, parlak ışıklar ya da güneş ışığına maruz kalmak migren atağını başlatabilirler. Bazı koku çeşitleri örneğin; parfüm de dahil olmak üzere, tiner, sigara dumanı gibi bazı kokular migren atağını tetikleyebilir.

Uyku ve uyanıklık düzenindeki değişiklikler de migrenin bilinen tetikleyicilerindendir. Uykusuzluk, aşırı uyku, uyku kalitesindeki bozulmalar ve jet lag gibi durumlar migren atağının sıklaşmasına ya da ortaya çıkmasına neden olabilir.

Cinsel aktivite ya da yoğun fiziksel efor migren ataklarını ortaya çıkabilir. Çevredeki havai basınç veya barometrik değişiklikler migreni tetikleyebilir.

İlaçlar; nitrogliserin gibi vazodilatörler (damar genişleticiler) veya oral kontraseptifler (doğum kontrol hapları) migreni kötüleştirebilir.

BAZI NEDENLER, MİGRENİN ORTAYA ÇIKMA RİSKİNİ ARTTIRABİLİR:

Eğer migrenli bir aile üyesi varsa, kişide migren gelişme ihtimali artar. Migren, herhangi bir yaş döneminde ortaya çıkabilir. Ergenlik dönemiyle birlikte hormonal değişiklikler migrenin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar. Ancak migren atakları genellikle 20-30 yaş aralığında başlar. Takip eden yıllarda yavaş yavaş migren ataklarının şiddet ve sıklığında azalma görülebilir.

Kadınlarda migren, erkeklere oranla daha sık görülür. Çocukluk döneminde migren sıklığı erkeklerde daha fazladır, ancak ergenlik dönemi ve sonrasında kızlarda görülme sıklığı erkeklere oranla belirgin olarak artış gösterir.

Migrenli kişilerde, baş ağrısı adet döneminin hemen öncesinde veya başlangıcından sonra ortaya çıkabilir.

Hamilelik veya menopoz sırasında da migrenin karakteri, görülme sıklığı değişebilir. Migren genellikle menopoz sonrasında geçer. Bazı kadınlar migren ataklarının gebelik sırasında başladığını ya da kötüleştiğini söyleyebilir. Birçok migren hastasında, gebelik sürecinde migren atakları görülmez. Ancak migren genellikle doğum sonrası dönemde yeniden ortaya çıkar.

MİGRENİN NEDEN OLABİLECEĞİ İSTENMEYEN SONUÇLAR

Bazen migren ağrısını kontrol etmeye çalışmak farklı sorunların oluşmasına neden olabilir;

Mide ve bağırsak hastalıkları: Bazı yüksek doz veya uzun bir süre alınan ağrı kesiciler, özellikle karın ağrısı, kanama, gastrit, ülser gibi mide ya da bağırsak hastalıklarına sebep olabilir.

Aşırı ilaç kullanımı sonucunda baş ağrısı: Son üç ay içerisinde ayda on günden fazla yüksek doz reçeteli veya reçetesiz ilaç almak ciddi, hiç geçmeyen, sürekli olabilen ilaç aşırı kullanım baş ağrısına neden olabilir.

Aşırı ilaç kullanımı baş ağrısı, ilaçların ağrı giderici özelliklerini kaybetmesi ve kendileri baş ağrısına neden olmaya başladıklarında ortaya çıkar. Bu kısır döngü daha fazla ağrı kesici kullanmayı gerektirebilir. Ancak bu da ağrıyı gidermemekle birlikte sadece baş ağrısının daha da kronik hale gelmesine sebep olacaktır.

Serotonin sendromu: Serotonin sendromu nadir fakat potansiyel olarak yaşamı tehdit eden vücudun aşırı serotonine maruz kalmasıdır. Serotonin sendromu açısından dikkatli olunmalı ve ilaçlar doctor kontrolünde kullanılmalıdır.

Kronik migren: Migren atakları süreğen hale gelebilir. Son üç ayda içerisinde ayda 15 gün veya daha fazla ağrılı gün sayısı olan kişilerin kronik migren açısından nöroloji uzmanı ile görüşmeleri önerilir.

Migren statusu: Migren atağı tedavi edilmezse veya yetersiz tedavi edildiği durumda 4 ila 72 saat sürebilir. Üç günden uzun süren şiddetli migren atakları “migren statusu” denilir.

İnfarkt (damar tıkanıklığı) olmadan inatçı aura: Genellikle aura denilen geçici nörolojik bozukluklar baş ağrısı başladıktan sonra geçer. Ancak bazen aura ağrı düzeldikten sonra da devam eder ve bir haftadan fazla sürebilir. İnatçı aura durumunda beyin mutlaka radyolojik olarak MR ile görüntülenmelidir ve beyinde doku hasarı veya başka herhangi bir sorun olmadığı teyid edilmelidir.

Migrenöz infarkt (beyin damar tıkanıklığı): Bir saatten daha uzun süren aura olduğu durumda olası beyin damar tıkanıklığı açısından bir nöroloji uzmanı ile görüşülmesi önerilir. Doktorunuz olası beyin damar tıkanıklığı ya da kanamasını dışlamak için beyin görüntülemesi isteyebilir.

MİGRENDE TANI NASIL KONULUR?

Migren klinik bir tanıdır. Hasta hekim görüşmesi sırasında nöroloji uzmanı tarafından herhangi bir ileri tetkik yapılmasına gerek olmadan tanı konulabilir. Migren özelliklerine uymayan alışılmadık, farklı özelliklerde ağrı olduğu durumlarda nöroloji uzmanı olası diğer nedenleri ekarte etmek için bir takım incelemeler yapabilir.

Laboratuvar testleri ve radyolojik incelemeler sonrasında migren dışında baş ağrısına neden olabilecek nedenler dışlanmış olur.

MİGREN NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar, baş ağrısı atakları sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol etmeye yardımcı olabilir. Migren tedavisine yönelik birçok ilaç mevcuttur.

Epilepsi, hipertansiyon, depresyon gibi başka hastalıkları tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçların, aynı zamanda migreni önlemeye veya rahatlatmaya yardımcı olduğu bilinir.

Migren tedavisinde için kullanılan ilaçlar iki geniş kategoriye ayrılır:

Ağrı giderici ilaçlar: Migren atakları sırasında alınır ve ağrıyı durdurmak için kullanılır.

Koruyucu tedavide kullanılan ilaçlar: Bu tür ilaçlar, migren ataklarının şiddetini veya sıklığını azaltmak için, günlük olarak, düzenli alınır.

Tedavi stratejisi kişinin baş ağrılarının sıklığına, şiddetine ve eşlik eden diğer tıbbi durumuna bağlıdır.

Hamile veya emziren migren hastalarında bazı ilaçların kullanımı bebek açısından uygun değildir. Bazı ilaçlar çocukların migren ataklarında kullanılmaz. Doktorunuz migren atağınız için size en uygun ilacı önerecektir.

Günümüzde, devam eden araştırmalar sayesinde hekimler, migren hakkında daha fazla şey biliyor ve migreni önlemek ya da tedavi etmek için daha fazla seçenek sunuyorlar. Çok sık atak geçiren migren hastaları için hekimler sıklıkla önleyici ilaç tedavisini tercih etmektedirler.

Migrende ataklar halinde seyreden baş ağrısı, üç ay içinde ayda on beş günden fazla sıklıkta olur, her ağrı en az 4 saat sürer ve ayda en az 8 gün migren tipi ağrı yaşanırsa bu "kronik migren" olarak tanımlanır.

Migren Tedavisinde kişinin baş ağrılarının sıklığına, şiddetine ve eşlik eden diğer tıbbi durumuna bağlı olarak tedavi planlanır.

Migren tedavisinde kullanılan ilaçlar baş ağrısı atakları sırasında ağrıyı ortadan kaldırmada ya da eşlik eden bulantı, kusma gibi belirtileri durdurmada veya sık gelen baş ağrısı ataklarının sıklığını kontrol etmede yardımcı olur.

KRONİK MİGREN TEDAVİSİ

Kronik migren tanısı son üç ayda süresince ayda en az 15 gün ve üzerinde baş ağrısı olan, gün içinde ağrının en az 4 saat sürdüğü ve ayın en az sekiz gününde bu ağrıların migren tanı kriterlerini dolduracak özellikte olan hastalarda ve bir nöroloji uzmanı tarafından görüşme sırasında klinik olarak konulabilir.

Kronik migren toplumda % 1, 3 - 2, 4 oranında görülen, günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlılığa yol açan, kişinin işteki performansını ve aile hayatını etkileyen ciddi bir sağlık problemidir.

Kronik migren hastaları sıklıkla migren tedavi kılavuzlarında önerilen hemen hemen her ilacı denemiş, tedaviler yeterli sonuç vermediği için sürekli ve aşırı miktarda ağrı kesici kullanan ya da ilaçlardan mudunu kesmiş ve şiddetli ağrıyla yaşamanın yarattığı olumsuz psikolojik durumla baş etmek zorunda kalan, bu nedenle ruh sağlıkları da bozulma riski ile karşı karşıya olan kişilerdir.

NE ZAMAN BİR NÖROLOJİ UZMANI İLE GÖRÜŞMELİSİNİZ?

Hastalar nöroloji bölümüne baş vurmayıp, baş ağrısını ağrı kesici ilaçlarla kendileri kontrol etmeye çalıştıkları için, migren hastalığı yeteri kadar bilinmemekte ve bu sebeple tedavisi yapılmamaktadır.

Eğer düzenli olarak migren atakları ve belirtileri yaşıyorsanız bunları kayıt etmekte fayda vardır. Baş ağrılarınızın ataklarının ve şiddetinin değiştiğini düşünüyorsanız mutlaka en kısa sürede nöroloji uzmanına görünmelisiniz.

Eğer aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız acil olarak bir doktora görünmelisiniz;

Gök gürültüsü gibi ani, şiddetli baş ağrısı

Ateş, ense sertliği, kafa karışıklığı, çift görme, uyuşukluk ya da konuşma bozukluğu

Özellikle bir kafa travması sonrası gelişen baş ağrısında kötüleşme

Öksürük, efor, ıkınma veya ani bir hareketten sonra gelişen bir baş ağrısı

50 yaş üstünde yeni başlayan baş ağrısı

SOĞUK HAVALAR, MİGREN ATAKLARINIZI TETİKLEMEDEN ÖNLEMİNİZİ ALIN!

Migren hastaları sıklıkla hava değişimlerinin ağrılarını tetiklediğinden yakınır. Bu konuyla ilgili yapılan bilimsel nitelikli araştırmalar migren ile hava ilişkisini net olarak ortaya koyamamakla beraber, bir grup hastanın hava değişimlerinden etkilendiğini desteklemektedir.

Rüzgar, fırtına, aşırı parlak güneş ışığı, yüksek nem oranı, yüksek basınç oranı başlıca bilinen meterorolojik tetikleyicilerdir.

Meteorolojik tetikleyicilerden korunmak kolay değildir:

- Bir ağrı günlüğü tutun. Hangi koşullarda ağrınızın tetiklendiğini belirlemeye çalışın

- Sağlıklı beslenin, aç kalmayın

- Bol su için

- Düzenli egzersiz yapın

- Uyku ritminizi aksatmayın, ne fazla ne da az uyuyun

- Stresinizi arttıracak ortamlardan uzaklaşın

- Migren için önerilmiş tedavileriniz varsa, aksatmayın

Yağmurun yağmasını, yüksek hava basıncını önleyemezsiniz. Sizi rahatsız eden hava koşullarında mümkünse, dışarı çıkmayın. Hava çok güneşli ise kendinizi şapka ve gözlükle koruyabilirsiniz.

Bazen tek bir tetikleyici değil, ama birden fazla tetikleyici üst üste geldiğinde ağrı gelişir. Mesela rüzgarlı bir günde açsanız ve stresiniz yüksekse, migren ağrınızın tetiklenme olasılığı artar.

Ağrının sıklaşması durumunda mutlaka bir Nöroloji uzmanına tedavi olmak için başvurun. Unutmayın yoğun ağrı kesici almanız sadece mide ve böbreklerinize zarar vermez, aynı zamanda baş ağrılarının daha da sıklaşmasına yol açacaktır.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal