'Darbe Başarılı Olsaydı Fetullah Gülen...'

Adalet Bakanı Bozdağ, FETÖ'nün darbe girişiminin başarılı olması halinde ele başı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye gelme ihtimaline ilişkin, "Benim kanaatim, gelirdi. Çünkü darbeyi yapan Fetullah Gülen, 40 yıldır bu darbe için hazırlanıyor.

28.07.2016-14:01 - (Son Güncelleme: 30.11.-0001-00:00) 'Darbe Başarılı Olsaydı Fetullah Gülen...'

Bozdağ, Habertürk televizyonunda katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

"Darbe girişimi gerçeğe dönüşseydi Fetullah Gülen, örgüt lideri olarak Türkiye'ye gelecek miydi?" sorusuna Bozdağ, şu karşılığı verdi:

"Benim kanaatim gelirdi. Çünkü darbeyi yapan Fetullah Gülen, 40 yıldır bu darbe için hazırlanıyor. Devletin kılcal damarlarına kadar sızdıran ve bunların hepsini vakti için hazırlayan bir beyin o. Orduya, ülkeye, yargıya, devletin her kademesine sızacaksınız, gün geldiği zaman devleti kilitleyeceksiniz ve darbe yapılacak ve yeni bir dünya kurulacak. Onların hedefi bambaşka. Ben daha önce söyledim. Humeyni Paris'te nasıl döndüyse, Fetullah Gülen de Türkiye'ye öyle dönecekti ve Türkiye'de sadece anayasa rafa kaldırılmış olmayacaktı, bana göre rejim de değişecekti."

Bu örgütün Türkiye'de okullarda, dershanelerde, üniversitelerde yetiştirdiği kişilerin Türkiye için "tehlike, tehdit ve ölüm makinesine" dönüştüğüne dikkati çeken Bozdağ, örgütün yabancı ülkelerde yetiştirdiği kişiler için de durumun farklı olmadığını belirtti.

Bozdağ, "Yarın Amerika'da bir iktidar kavgasında kendi istikametinde bir yapı oluşturmak için kendi yetiştirdiği elemanlarla Amerika'nın içinde de Türkiye'de yaptığını yapabilir. Başka ülkelerde de yapabilir." dedi.

Bugüne kadar Fetullahçı Terör Örgütü'ne dair pek çok şeyin kendilerine söylendiğini, anlatıldığını ifade eden Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP'si anlattı, başkası anlattı. Biz bunlara inanmadık. Hatta 'alnı secdeye gelen insanlardan zarar gelmez.' dedik, bunlara farklı bir gözle baktık, biz reddettik. 17 Aralık'tan sonra da biz anlattık dilimiz döndüğü kadar, yüksek sesle herkese anlattık. Bu sefer de 'AK Parti kendine operasyon yapıyor, bunlar o yüzden canı yandığı için bunu söylüyor.' dedi ve bizi abartmakla, paranoyaya kapılmakla suçladılar. Bu sefer 17 Aralık'a kadar bize bu işi anlatanlar inanmadı. Ama 15 Temmuz'dan sonra herkes bu işe inandı. Artık diyoruz ki, 'bizim hep beraber birbirimizi itham etmek, dün senin şu kadar taksiratın vardı, benim bu kadar taksiratım vardı, siz bunu yaptınız, biz bunu yaptık.' Kim yaptıysa yaptı, sonuçta bu ülke için büyük bir tehlike, tehdit, kötülük, vahşet ortaya çıktı. Bizim yapacağımız şey, bu tehlikeyi, tehdidi bundan sonrası için bertaraf etmektir. Kim bu bertaraf etme sürecinde hükümetle beraber olursa millet ona büyük değer verecektir. Benim ondan hiç şüphem yok."

"Taksirata girildiğinde, hepimizin taksiratı var"

"Geçmişte birtakım hatalar yapıldığını mı anlamamız gerekiyor?" sorusuna Bozdağ, "Tabii şimdi bunlar nasıl devletin içinde örgütlendi? Mesela taksirata girildiğinde, hepimizin taksiratı var. Bu tuğgeneraller, korgeneraller, orgeneral düzeyinde olanlar AK Parti iktidarı döneminde mi orduya girdiler? Terfi sistemine baktığınızda bunların çok eskiden beri orada olduğu ve bizden önceki pek çok hükümetlerde daha.. Bizim taksiratımız yok mu, bizim de çok, hepimizin var. Onun için diyorum ki, amel defterini açıp 'Bunlar sizin dönemde buraya, bizim dönemde buraya girdi, siz bunları göz yumdunuz, şöyle oldu böyle oldu.' Buna girdiğimiz zaman biz bu işle etkin mücadele edemeyiz. Burada hepimizin taksiratı var. Çünkü geçmişte pek çok iktidar döneminde bunlar devlette kümelendi, imkan sahibi oldu. Bizim dönemimizde de öyle ama biz bir şeyi gördük." yanıtını verdi.

Devletin içinde görev yapan herkesin anayasasına, yasalarına, meşru iktidara sadık olmasının önemine değinen Bozdağ, "Başka görüşten olabilir, bir yere mensup olabilir, onlara hiç kimse bir şey demez. Ama devlete hakim olmak, 'bu devlet sadece bize ait, bizim dışımızda kimse olmayacak' dediği zaman, o bir terör örgütü gibi devlet için tehlikedir. Onun için devlette herkes olsun, her gruptan insan olsun ama herkesin vazifesi bu devlete, millete hizmet olsun, devlete sızmak olmasın." diye konuştu.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bundan sonra devlet aygıtı içinde görev yapacaklarla ilgili Türkiye'nin daha farklı bir yöntemi takip edeceğini, devletine sızmak isteyen bir kişinin bu devlette görev alamayacağını kaydetti.

Darbe girişimi sırasında çok vahşice planlama yapıldığını anımsatan Bozdağ, milletin meydanlara inmesiyle olaya el koyduğunu, darbeyi yapanlara en büyük darbeyi vatandaşın vurduğunu aktardı.

Bozdağ, 15 Temmuz gecesinde vatandaşın her şeyi demokrasi için yaptığını ve ölmeyi göze aldığını bildirerek bunun da Türkiye açısından bir değişim noktası olduğunu bildirdi.

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısının kararlarının bugün açıklanıp açıklanmayacağının sorulması üzerine Bozdağ, Başbakan Binali Yıldırım'ın kararların toplantının yapıldığı aynı gün açıklanacağını söylediğini hatırlatarak, toplantının bugün yapılacağını ve sonuçların da bugün açıklanacağını ifade etti.

Son çıkan kanun hükmünde kararname gereği YAŞ toplantısında alınan kararların derhal uygulanacağını, devir teslim törenleri için 30 Ağustos'un beklenmeyeceğine işaret eden Bozdağ, Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından yürürlüğe gireceğini aktardı.

Bozdağ, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde FETÖ ve bu örgütten olmayıp destek veren gruplarla ilgili Türkiye genelinde soruşturmalar sürdüğünü bildirdi. Bozdağ, yeni yeni delillerin ortaya çıktığına işaret ederek, "Şu anda elde edilmiş deliller, henüz deşifre edilmiş, tasnif edilmiş, analizi yapılmış değil. İfadeler var, bazı ortaya çıkan şeyler...Bu ifadeler arasında çok ciddi çelişkiler var. Darbede fiilen görev almış kişi, 'Ben bu işte yokum' diyor." dedi.

"Fetullah Gülen'in ordusunun yaptığı darbe teşebbüsü olduğu çok açık"

Kamera, telefon, mesaj kayıtlarının pek çok şeyi ortaya dökebileceğini belirten Bozdağ, şöyle devam etti:

"Akıncı Üssü'nde, başka üste neler oldu, bunların hepsi bir bir ortaya çıkacak. Elde edilmiş bütün bu delillerin tasnifi, deşifresi, sonra ortaya çıkanların analizi bize büyük fotoğrafı gösterme, karanlıkta kalan pek çok konuyu aydınlatma konusunda büyük bir yardım sağlayacaktır. Bunlar zaman alacaktır. Olay daha taze, henüz ifadeler bitmedi, gözaltılar var. Bu ifadeler bittikçe, ortaya çıktıkça, yeni şeyler çıkıyor. Bunlar elbette değerlendirilecek. Bu işin nereye gideceğini şimdiden kestirme imkanı elbette yok. Ortada bir 'Yurtta Sulh Konseyi' var. Kim bu 'Yurtta Sulh Konseyi', bunun ortaya çıkması gerekiyor. Şimdi Yurtta Sulh Konseyinin üyeleri kim? Fetullah Gülen'in emir ve talimatıyla bu işler yapılıyor. Onda kimsenin tereddüdü yok. Bunu ispat edecek yeteri kadar delil var. Bana göre, sana göre de eminim 79 milyon milletimize göre, hatta bu Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarına göre, herkese göre, bu işi Fetullah Gülen'in emir komutası altındaki, Türk ordusunun değil Fetullah Gülen ordusunun yaptığı ve diğer bazılarının ona katıldığı bir darbe teşebbüsü olduğu çok açık."

"Yurtta Sulh Konseyi yönetime el koymuştur diye bunu TRT'de okutanlar, Yurtta Sulh Konseyi'nin kimler olduğunu bilmiyor mu? Bal gibi biliyor" diyen Bozdağ, darbe girişimine ilişkin bir numaranın kim olduğunun sorulması üzerine, ortaya çıkmış bir şey olmadığını bildirdi.

Bozdağ, Türkiye'nin her gün darbe korkusuyla geleceğe güçlü şekilde yürüyemeyeceğini ve bu noktada da gerekenlerin yapıldığına değinerek, söz konusu korkuların ortadan kaldırılması için gereken adımları kararlı şekilde atacaklarını aktardı.

Bazı ifadelerde yalan beyanlar olduğunu vurgulayan Bozdağ, gerçeklerin çapraz sorgularla, yan delillerle ortaya çıkacağını dile getirdi.

Darbe girişiminin başarılı olacağını düşünen FETÖ mensuplarının bazı mesaj kayıtlarını yok edemediğinin, kamera kayıtlarının ortada olduğunun altını çizen Bozdağ, şüphe uyandıran bütün soruların cevabının şüpheye yer bırakmayacak şekilde bulunması gerektiğine dikkati çekti.

"Ordumuzu FETÖ'nün ordusu olmaktan çıkarmamız lazım"

Bakan Bozdağ, akıllara takılan bütün soruların yanıtlarının yargı yoluyla bulunacağını belirtti. Bozdağ, bir soru üzerine, dün yayımlanan kararnamedeki ihraçların son derece önemli olduğuna vurgulayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bu yapılanmanın gücü artık herkes tarafından ifade ediliyor ve bu gücün kırılması da isteniyor. Darbeye bu gücün katıldığı da çok açık. Bunlar tespit edildikçe gereği de yapılacaktır. Devam eden soruşturmalar içerisinde tespit edilenler var, edilememiş olanlar var, bunların hepsi çıkacaktır. Türk ordusu içerisinde darbeye karışanlarla ilgili tereddütsüz adımlar atılacaktır. Burada olmayabilir ama darbeye karışmışsa, bu işe tevessül etmişse, bunlarla ilgili adımları atmamız gerekir. Çünkü ordumuzu, Fetullah Gülen'in ordusu olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Bizim ordumuz kimin ordusu? Türk Silahlı Kuvvetleri, ne diyoruz, 'Türk ordusu' diyoruz. Ama FETÖ'nün ordusu haline gelmiş. Şimdi bizim ordumuzu FETÖ'nün ordusu olmaktan çıkarıp aziz Türk milletinin ordusu haline getirecek adımları kararlılıkla atmamız lazım. Onun için de bu konuda hükümetimiz de komuta kademesi de kararlıdır ve gereken ne ise yapılacaktır."

Bozdağ, Fetullah Gülen'in iade süreciyle ilgili soru üzerine, ABD'ye gidecekleri günü henüz tespit etmediklerini, ABD'ye gidip bu konudaki Türkiye'nin isteklerini, bilgi ve bulguları doğrudan muhataplarına ileteceklerini söyledi.

Türkiye'de darbe girişimi gerçekleştiren birinin Amerika'da muhafaza edilmesinin Amerikan halkının yönetime bakışını da olumsuz etkileyeceğinin altını çizen Bozdağ, Türkiye'nin, Gülen'in iadesini ABD'den istemesinin hakkı olduğuna işaret etti.

ABD'ye iade için dört dosyanın ve acil tutuklama talebinin iletildiğinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, şunları kaydetti:

"Biz acilen yakalanması ve tutuklanması talebinde bulunduk. Amerika Birleşik Devletlerindeki yetkililer, bize, 'bu aciliyet nereden kaynaklanıyor' şeklinde bir soru sordular bakanlığa. Bu kadar olup bitenden sonra bu soruyu sordular. Biz buna rağmen Amerikan yetkililerine, bu aciliyetin nereden kaynaklandığını ifade ettik. Türkiye'de bir darbe teşebbüsü var ve bu darbe teşebbüsünü gerçekleştiren kişi bu darbeyi Amerika'dan sevk ve idare etti."

Bozdağ, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in kaçabileceği ülkelere dair istihbaratların geldiğini sözlerine ekledi.

Askeri yüksek yargının kaldırılıp kaldırılmayacağına ilişkin soruya Bozdağ, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin kaldırılmasının kendilerinin parti programında da olduğunu, diğer partilerin de bu konuda olumlu görüşler sunduğunu belirtti.

Darbe teşebbüsünün, demokratikleşme için de vesile olarak görülmesi gerektiğine işaret eden Bozdağ, "Askeri Yargıtay ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin Danıştay ile birleştirilmesi son derece önemli, bu adımları, diğer siyasi partilerle de görüşerek bir uzlaşma zemini oluştuğunda atmayı düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Yüksek Askeri Şura'nın bugün toplandığını hatırlatan Bozdağ, toplantıdan sonra bu konuda bir yol haritasının da çıkacağını ifade etti.

Bakan Bozdağ, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısının değiştirileceği iddialarına ilişkin de "HSYK'nin seçim usulü ve yapısının değiştirilmesinin önemini ben bakan olduğum ilk günden beri vurguluyorum. HSYK seçimi bu usulde bir kez daha tekrarlanmamalıdır. Hukuk devletini ve yargıya olan güveni biz zedelememek istiyorsak yeni bir usule ihdas etmemiz lazım." diye konuştu.

HSYK'nın seçim usülü ve yapısının yeniden ele alınması gerektiğini vurgulayan Bozdağ, bu konuda siyasi partilerle de görüşmelerinin olduğunu, Anayasa Uzlaşma Komisyonunda bir metnin ortaya çıktığını kaydetti. Bu konunun yeniden ele alınması gerektiğine işaret eden Bozdağ, "Milletimizin her bir ferdi için bu gerekli ve zaruri bir adım, bunu birlikte atabileceğimize inanıyorum." ifadesini kullandı.

"Hastalıklı yapının yargının dışına atılması gerekiyor"

"Kamuda bir temizlik operasyonu var, yüksek yargıda bu operasyon tamamlandı mı?" sorusuna ise Bakan Bozdağ, anayasanın, hakimlerin hukuka bağlı bir vicdan ile hareket etmesini emrettiğini ve bağımsızlığın da birinci şartının bu olduğunu belirtti.

Başka bir yere bağımlılıkla hareket eden yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş olacağına işaret eden Bozdağ, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin de yargı içerisinde Fetullahçı Terör Örgütü ile irtibatlı çok ciddi bir yapının olduğunu gösterdiğini vurguladı. Yargıyı bağımsızlaştırmak, yargıya olan güveni tahkim etmek, yargı görevini yapanların tarafsızlığı üzerine düşmüş bu şaibeyi kaldırmak için ciddi adımlar atılması gerektiğini söyleyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer bundan sonra mahkemeye giden birisi 'Bu Fetullahçı Terör Örgütü'nün mensubu, bu hakim ondan, şu ondan' diye baktığı zaman onun vereceği kararlara karşı güven ortadan kalkar ve çok ciddi sıkıntılar ortaya çıkar. Yargının içerisinde Fetullahçı Terör Örgütü'ne inanmış bir kişi oradan gelen talimatı anayasa ve yasalara rağmen onları da çiğneyerek uygulayabiliyorsa bizim bunu seyretmemiz kabul edilemez. Onun için bu adımlarımız bizim yargının bağımsızlığını tahkim etmek, yargıya olan güveni ihya etmek ve bu güvene zarar veren unsurları ortadan kaldırmak bakımından da son derece önemli. Yaptığımız adımlar bağımsız yargıya müdahale değil, yargının bağımsızlığı içerisine sinmiş ve bu bağımsızlığı olumsuz etkileyen hastalıklı yapılarla mücadele olarak değerlendirilirse faydalı olur. Biz bu hastalıklı yapıyı yargımızın dışına atma konusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz."

Bakan Bozdağ, OHAL'de gözaltı süresinin herkes için 30 gün olmadığını, bu sürenin sadece terörle, darbe teşebbüsüne ilişkin ve toplu suçlarla ilgili konularda geçerli olduğunu hatırlattı.

Darbe girişimi kapsamında 4 günde yüzlerce kişinin gözaltına alındığını hatırlatan Bozdağ, bunların sağlıklı bir şekilde işlemlerinin tamamlanması için belli bir süreye ihtiyaç olduğunu dile getirdi.

Bir dolarların sırrı

Adalet Bakanı Bozdağ, darbeye karışan herkesin üzerinden çıkan bir dolarlık banknotların bir anlamı, mesajı olabileceğini söyledi. "Bir dolarların bir tür şifre olduğu çok açık ama nedir onu yargı ortaya çıkaracak." diyen Bozdağ, bu olayın basına yansımasından sonra bir dolarların bir kısmının imha edilmiş olabileceğine dikkati çekti.

Bir dolarlarla ilgili soru işaretlerinin yargılama sürecinden sonra netlik kazanacağını aktaran Bozdağ, "Bunu tesadüfle kimse izah edemez. Ne hikmettir darbeye karışan herkesin üzerinden bu çıkıyor, herkesin cebinden bir dolar çıkıyor, bunun bir anlamı var, bu anlam yargılama sürecinde ortaya çıkacaktır. Ben bunun darbecilerle ilgili ve bu darbeye fiilen katılmayıp da destek verenlerle ilgili de çok önemli bir mesaj olduğunu düşünüyorum ama bu mesajın içeriği henüz netleşmiş değil, soruşturma ve yargılama sürecinde ortaya çıkacak." değerlendirmesinde bulundu.

Star

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal