İran-Suudi Arabistan Savaşını Başlatabilecek Açıklama

İran, Yemen'in başkenti Sana'daki büyükelçiliğinin Sudi jetleri tarafından vurulduğunu iddia etti. Suudi Arabistan 'İran'ın iddiasını araştırıyoruz" açıklamasını yaptı.

İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Suudi jetlerinin elçiliği 'kasıtlı' hedef aldığı ve elçilik çalışanlarının yaralandığı belirtildi.

AFP'nin haberine göre, Dışişleri Sözcüsü Hüseyin Caber Ensari, konuyla ilgili, "Suudi Arabistan'ın kasıtlı eylemi, diplomatik misyonları koruyan tüm uluslararası misyonların ihlalidir" ifadesini kullandı. Ensari, "Suudi hükümeti oluşan hasardan ve yaralanan çalışanların durumundan sorumludur" dedi. Dışişleri Sözcüsü, hava saldırısının ne zaman gerçekleştiğine dair bilgi vermedi. Guardian'da yer alan habere göre, koalisyon sözcüsü İran'ın iddiasının incelendiğini söyledi.

Suudi Arabistan öncülüğünde kurulan koalisyon, Şii Ensarullah Hareketi'nin Yemen'deki ilerleyişini durdurmak amacıyla geçen yılın Mart ayından bu yana ülkeye bombardımanlar düzenliyor. Suudi Arabistan'ın saldırılarında 8 bin sivil hayatını kaybederken, ülkede binlerce kişi açlık sınırında yaşıyor. Suudi Arabistan, Yemen'de sıklıkla insan hakları ihlalleri ve sivilleri hedef almasıyla gündeme geliyor.

İran ile Suudi Arabistan arasındaki tansiyon, Suudi Arabistan'ın Şii din adamı Ayetullah Şeyh Nemr Bakır en-Nemr'i idam etmesi üzerine yükselmişti.

ÇATIŞMALAR AYLARDIR DEVAM EDİYOR

Yemen’de aylardır süren çatışmalar hız kesmeden devam ediyor. Husiler ile Halk Direniş güçleri arasındaki çatışmalar bugün şiddetlendi. Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyon güçleri ise Husilere ve eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’e bağlı güçlerin kontrolündeki askeri birliklere hava saldırısı düzenledi. İranlı yetkililer ise bugünkü saldırılarda, Yemen’in başkenti Sana’daki büyükelçiliklerinin Suudi jetleri tarafından vurulduğunu bildirdi.

Cumhurbaşkanı Abdurrabbu Mansur Hadi yanlısı Halk Direniş Güçleri, önceki gece geç saatlerde İbb şehrinin Yerim ilçesinde devriye gezen Husi militanlarına saldırı düzenledi. Düzenlenen saldırıda 20 Husi militanı öldürüldü, onlarca militan ise yaralandı. Taiz’deki çatışmalarda ise 12 Husi öldü. Halk Direniş Güçleri cephesinden de 5 kişi öldü. Ayrıca, Taiz’de, Husi saldırılarında sivil halktan 3 kişinin öldüğü, 27 kişinin ise yaralandığı kaydediliyor.

Lahc şehrine bağlı Kereş bölgesinin kontrolü bir kez daha Halk Direniş Güçleri’nin kontrolüne geçti. Saldırıda ağır darbe aldığı belirtilen Husiler ve eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih’e bağlı güçler Kereş’in batısındaki el-Huveymi bölgesine  çekilmek zorunda kaldı. Halk Direniş Güçleri tarafından, Husi keskin nişancılarının bölgede konuşlandığı yüksek yerlere ağır top ateşi açıldı. Çatışmalarda her iki taraftan da  ölü ve yaralıların olduğu belirtildi.

BM’DEN ‘KOALİSYON GÜÇLERİ MİSKET BOMBASI KULLANDI’ İDDİASI

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nden (OHCHR) yapılan açıklamada, Yemen’in kuzey şehri Hacceh’de koalisyon güçlerinin misket bombası kullandığıyla ilgili endişe verici bilgilere ulaşıldığı bildirildi. Açıklamada ayrıca, OHCH ekibinin el-Odair köyünde saha ziyareti sırasında, 29 farklı misket bombası kalıntısı bulduğu ifade edildi. OHCHR, ekibinin misket bombasından etkilenmiş 2 kişiyle de görüştüğünü kaydetti.
Birleşmiş Milletler’in açıkladığı son rakamlara göre Yemen’deki iç savaşta, 2 bin 795 sivil hayatını kaybetti, 5 bin 324 kişi ise yaralandı.

Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri Husilerin devam eden ihlalleri sebebiyle 2 Ocak’ta ateşkesin sonlandırıldığını açıklamıştı.

“ATEŞKESİ İRAN-SUUDİ ARABİSTAN GERGİNLİĞİ ETKİLEDİ” İDDİASI

İsviçre’nin Biel şehrinde 15-20 Aralık tarihleri arasında bir araya gelen taraflar, müzakerelerin başladığı gün ilan edilen 7 günlük ateşkes kararını bir hafta daha uzatmıştı. Ancak iki tarafın da ateşkes zamanı, kararı birçok kez ihlal ettiği bildirilmişti.

Öte yandan, Suudi Arabistan’ın Yemen’de Husilere karşı operasyonları hızlandırması İran ile Suudi Arabistan arasında yaşanan krizin etkisinin olduğu iddia ediliyor. Patlak veren bu yeni krizin, Ortadoğu’daki yaşanan çatışmaları alevlendirmesinden endişe ediliyor. Krizin bu ayın 14′ünde Etiyopya’da yapılması planlanan müzakereleri de zora soktuğu ifade ediliyor.